PAPAĞAN ÇİĞBÖREK   (ESKİŞEHİR)
Eskişehir denilince akla gelenlerden biri de çiğbörektir.
Papağan Çiğbörek 1975 yılında Mustafa İbek tarafından kurulmuş.Eskişehir'in en gözde çiğ börekçilerinden biri olan bu mekana, papağanın uzun ömürlü bir kuş olması nedeniyle  ''Papağan Çiğbörek'' adı verilmiş.

Eskişehir'in meşhur çiğböreğinin orijinal isminin  ''Şikorekman'' olduğu ve aslen Kırım-Tatar mutfağından geldiği söylenmektedir.

Çiğböreğin en önemli özelliği, börekte kullanılan kıymanın çiğ olması. Çiğbörek Kırım-Tatar mutfağından geldiği için sadece kıymalı yapılıyor. İç malzeme; kıyma, soğan ve karabiber den oluşuyor.

BİR İZMİR KLASİĞİ BOYOZ   (ALSANCAK DOSTLAR FIRINI / İZMİR)
Boyoz 1942'de Türkiye'ye yerleşen Sefarad'lar tarafından Anadolu ve özellikle İzmir mutfağına katılmış.İzmir damak tadı ile özdeşleşmiş, mayasız bir hamur işi.
Boyoz'un ünü İzmir'i aşmış, şehrin simgesi haline gelmiş.
İzmir'i her ziyaret edenin özellikle aradığı bir lezzet olmuş.

Evlerde uygulanamayacak kadar büyük ustalık gerektiren bir teknikle açılıyor.Yapılışında diğer börek çeşitlerinden farklı olarak tahin kullanılıyor.Bu nedenle çok lezzetli ve sağlıklı bir besin kaynağı.

HİSARÖNÜ ŞAMBALİCİSİ   (KEMERALTI-KONAK / İZMİR)
Bulgaristan'dan İzmir'e göç eden Adem Saatçi 45 yıl boyunca Hisarönü'nde şambali yapıp satmış.
Hisarönü şambalicisi 74 yıllık geçmişe sahip İzmir'in simgesi olan bir İşletme.

Kemeraltına ve Hisarönü'ne geldiğinizde bu küçük tatlı mekanını bulun. Görüntüde Şambali katlarının arasına konan kaymak ile hazırlanmış kaymaklı şambali var.
Yolumuz buralardan geçtiğinde Hisarönü şambalicisini unutmayız.

Şambali, bakır tepsilerde,temizliğe büyük özen gösterilerek odun ateşinde pişiriliyor. Bir ay bekletilse bile şambali ilk günkü lezzetle yenebiliyor.

SÜMER PİDE   (YENİPAZAR / AYDIN)
Aydın il merkezi ve ilçeleriyle pide diyarıdır.Ancak Aydın'ın Yenipazar ilçesinde bir Pide Profesörü vardır.Pide Prof.Mehmet Sümer. Aydın-Denizli ana yolundan geçerken yolumuzu değiştirmeyi göze alıp Yenipazar ilçesine giderek lezzetlerini tattığımız yerdir Sümer Pide.

Kıymalı,peynirli,gül pide,patatesli,kuşbaşılı,yumurtalı peynirli ve daha bir çok çeşit..

Tabiki Tahinli.Aydın deyimiyle Tahanlı Pide.Başyapıt.Tüm bu pidelerin ardından çay ile tatlı niyetine yer ayırın  Tahanlı pideye.

FAFULY   (KARŞIYAKA / İZMİR)
İzmir'de Karadeniz mutfağının en güzel örneklerinin sunulduğu Fafuly, Karşıyaka Bahçelievler'de Cafe-Restaurant tarzında hizmet veren bir aile işletmesi.Güleryüz ve misafirperverliği her an hissediyorsunuz.
İzmir'de Karadeniz lezzetleri arayışımızda dostlarımızın tavsiyeleri üzerine gittiğimiz Fafuly, Karadeniz mutfağının İzmir'deki temsilcileri arasında bizim için ilk sıralarda yer alıyor.
Karadeniz mutfağının bir çok lezzetini bulmak mümkün.

 

İlk olarak gelen mısır ekmeği; önce görüntüsüyle,sonra kokusuyla,sıcak sunumuyla,lezzetiyle bir Karadeniz lokantasında olmazsa olmaz muhlamanın yanında vazgeçilmez bir lezzet.O kadar lezzetli ki hemen bitiveriyor.Muhlama İzmir'de yediklerimizin en başarılısı.

Turşu kavurması (fasulye turşusu ve soğanın Karadeniz tereyağı ile kavrulması ile hazırlanıyor.),hamsili pilav,hamsi tava,kara lahana dolması çok lezzetli diğer seçenekler.

Kavurmalı pidenin lezzeti unutulacak gibi değil.Malzeme kalitesi,miktarı kendini hemen belli ediyor.

 

SALDA GÖLÜ'NDE GÜNEŞİN DOĞUŞU

Salda Gölü'nde baharı karşılama düşüncesiyle uzun süredir plan yapıyordum.Nihayet hazırlıklarımı tamamlayarak 19.03.2016 günü saat 20.30 civarında aracım ile İzmir'den yola çıktım.Aslında Kütahya'dan iki dostum ile bu yürüyüşü yapacaktık ancak son anda işleri nedeniyle gelemedikleri için tek başıma yola koyuldum.
Aydın,Denizli,Serinhisar yolunu takip ederek, Serinhisar çıkışından sonra kuzeye doğru ayrılan 35 km lik Salda yolu ile 20.03.2016 Pazar gece yarısı 00.15 civarında Salda Gölü kenarındaki Sultanpınarı Restoran'ın otoparkına aracımı park ettim.Yol yaklaşık 4 saat sürdü,mesafe ise 305 km.Çadırımı aracın bitişiğine kurdum.
Sıcaklık 2 derece idi.Uyku tulumuna girerek, Salda'nın muhteşem gün doğumuna eşlik edeceğim saatte kalkmak üzere güzel bir uykuya daldım.

Sabah 05.00 da uyandım.Hava hala karanlıktı.Çadırımı ve uyku tulumumu topladım.Termos içinde hazır olan ılık!! çayımı yudumlayarak ve birkaç parça börek yiyerek kahvaltımı yaptım.Tan yeri ağarırken göl kenarına inerek 05.45 civarında saat istikametinde beyaz ve derin dünyada yürüyüşüme başladım.Daha önce göl tam turunu 5 defa yaptım.Yürüyüş mesafesi 33.2 km.

Yaklaşık yarım saat sonra üstteki görüntüyü adım adım izleyerek doyumsuz manzaraya ve huzur veren Salda'nın gün doğumuna bir defa daha şahit oldum.

Önce Orman plajına ulaştım.Gözüm daha önceki yürüyüşlerimde bu plajda bana eşlik eden köpekleri aradı.Ancak bu defa dostlarım yoktular.

ÜNAL KARDEŞLER KATMER SALONU   (URLA / İZMİR)

Katmer, göçebe yaşayan Türk boylarından gelmiş ve zaman içinde değişiklik göstererek Osmanlı ve Türk mutfağının vazgeçilmez yemekleri arasına girmiştir.
Girit'ten İzmir'e gelen ve oradan da Urla'ya yerleşen Erol Ünal 1978 yılında Urla iskelede katmerci dükkanını açmış.

Ünal Kardeşleri farklı kılan kullandıkları malzemelerin kalitesi ve bu işi kendilerinin yapması.

 

MANİSASPOR KEBAPÇISI    (MANİSA)
1957 yılında ilk kebap lokantasını açarak Manisa Kebabı'nı yapmaya başlamış Hüseyin Şengül.
Bir yandan da Manisaspor'da yöneticilik yaparak kulübe destek veriyor.
Yol üzerinde de şubeleri var ancak biz hep şehir içindeki ilk yerleri olan küçük mekanı tercih ediyoruz. Burası yoğun saatlerde hep kalabalık olur. Sıra bekleyebilirsiniz.

 

 

TİRE KEBAPÇISI ALİ USTA     (IŞIKKENT-BORNOVA/İZMİR)
Tire Kebap'ı ya da Tire Köftesi Tire ilçesine özgü bir lezzet.Tire'ye yakın ilçe olan Ödemiş ile aralarında yıllardır tatlı bir rekabet vardır kebap konusunda.
Bence; her iki ilçenin kebabı da güzeldir ve berabere durumdadırlar.
Tire Kebabını Tire de bir çok mekanda yedik.Ancak yine bana göre İzmir'de Işıkkent'de Ayakkabıcılar sitesi içinde öyle bir mekan varki,Tire'deki mekanlardan daha iyi lezzet sunuyor.
Gizli lezzet durağı; Meşhur Tire Kebapçısı Ali Usta.

 

Yakından bakınca et,tereyağı ve kurutulmuş acı biber parçalarıyla acılandırılan kendine özgü lezzeti baştan çıkarıcı değil mi?

YILMAZ'IN YERİ     (KUŞADASI/AYDIN)

Özellikle bahar ve yaz mevsiminde terasından Dilek Yarımada'sı ve Kuşadası körfezinin olağanüstü manzarasını seyrederken ve güneşi batırırken lezzetleri tadabileceğiniz ve güzel zamanlar geçirebileceğiniz bir yerde Yılmaz'ın Yeri.
Yıllar önce Aydın'da çalışırken mesafeyi göze alıp çok defa geldiğimiz bir mekan idi.
Kuşadası-Söke arasındaki yolda yaklaşık 10.km de Yaylaköy'de yolun solunda kalıyor.
Benim için buranın spesiyali muhteşem kavurması ve Kurutulmuş biber kızartması (yanında gelen harika süzme yoğurt ile).Ayrıca ızgaraları,deniz ürünleri,mezeleri de çok iyidir.

Kavurma dana etinden yapılıyor.Yumuşacık,lokum gibi,ağızda dağılııyor.

ACI DAYI'DA CANTIK   (BURSA)

Bursa özgün lezzetleriyle ünlü.Cantık'da bir Bursa lezzeti.

Cantık Tatar kökenli bir ürün.Bursa'ya Kazakistan tarafından gelmiş.

Cantık'ın üzerinde fazla durulmaması,değişik illerde kapalı pide,etli ekmek gibi değişik ürünlerle sunulmasından dolayı.

Kuruluşu Cumalı Kızık Köyü'nde, Pideci Ailesi'nin evlerinin alt katında elle çalışan ilk makinanın alındığı çok eski yıllara dayanıyor Acı Dayı'nın.

BIG APPLE RESTAURANT    (EĞİRDİR / ISPARTA)

İzmir-Eğirdir arasındaki 435 km yolda gelirken biz geliyoruz diye aradığımız,samimiyetle,güleryüzle karşılandığımız,dost sohbetine kavuştuğumuz yer Big Apple.
Sahipleri Tamer Bey ve Işıl Hanım bize her defasında ev rahatlığını yaşatırlar.Yeşilada'da bulunan Big Apple'da kahvaltı da ayrı bir keyiftir.
Eğirdir'e özgü birçok lezzeti burada kışın şömine başında yazın göle sıfır bahçe bölümlerinde tatma fırsatı buluyoruz.Gölün üzerindeki gün batımını burada izlemek muhteşemdir.

VEFA BOZACISI    (FATİH/İSTANBUL)

Kış demek benim için birazda bozadır.
Bozada yağ oranı sıfırdır.Obeziteye karşı tavsiye ediliyor.Bir bardak bozanın üzerine leblebi koyarak içmek tok tutuyor.Üzerine tarçında çok yakışır.
Bozayı Vefa Bozacısında içmek,sur içinde tarihi atmosfer içinden yürüyerek mekana gitmek ayrı bir keyif.

KURU FASULYECİ ERZİNCANLI ALİ BABA  (SÜLEYMANİYE / İSTANBUL)

 

 Temelleri 1924 yılına dayanıyor.Erzincan dermason tip fasulyeler Erzincan'dan geliyormuş.Burada Kuru fasulye yanında pilav,turşu damaklarda lezzet patlaması yaratıyor.

 

GORALI  (FINDIKZADE / İSTANBUL)

Kosava'nın Gora bölgesinden gelen Goralı ailesi 1945 yılında Ankara'da ilk dükkanlarını açmışlar.Sonrasında İstanbul'a gelip 1961 yılında Fındıkzade de büfe açarak meşhur Goralı'yı İstanbul'lularla tanıştırmışlar.

Üniversite yıllarımda Fındıkzade de yurtta kaldım.Goralı'nın dükkanı bize çok yakındı ve uğrak noktalarımızdandı.Ancak 26 yıl kadar bu lezzete ara verdikten sonra İstanbul'da Goralı'ya giderek hem anıları tazeledim hemde geçmişte kalan lezzetle tekrar tanıştım.

FİLİZLER KÖFTECİSİ   (TUZLA / İSTANBUL)

Filizler köftecisi Balkan/Rumeli köfte geleneğini yıllardır başarıyla sürdürüyor.Filizler aslında sadece klasik bir köfteci değil.et ve köfte menüsüyle bir et restoranı.
Tavuk ızgaralar,salata ve fajita çeşitleri de bulunuyor.
Filizler köftenin ilk yeri olan Tuzla'daki mekanına gittim,klasik köftelerini tattım.
Salacak'da Kız Kulesi karşısında şık bir mekanları daha var.

KARAKÖY LOKANTASI     (KARAKÖY/İSTANBUL)

Karaköy Lokantası İstanbul mutfağından örnekler sunan modern bir esnaf lokantası olarak hizmet veriyor.İşim gereği İstanbul'da iken iki defa öğlen yemeği için gittik ve lezzetlerini tatma fırsatı buldum.

Şık dekorasyonu ile Karaköy'ün klasiklerinden.Duvarlarında mavi fayanslar,üst kata çıkan dökme demir döner merdiveni ve yerlerde eski model karolar ile farklı bir görüntü sunuyor.

Kendinizi rahat hissediyorsunuz. 

GÜL KEBAP  (KEMERALTI / İZMİR)

Et ve tereyağının en kalitelisi, mis gibi kepek unundan yapılmış pideler ve et suyuyla paçalanmış domates sosu..
Kemeraltı'nın efsane lezzetlerinden döner ve köftenin en iyi yapıldığı yerlerden biri Gül Kebap 67 yıldır kaliteden ödün vermeyen Gülgeze ailesi 4 kuşaktır bu işi yapıyor.
Kurucusu, Çanakkale Savaşı gazisi, Girit'ten İzmir'e göç eden Hacı Mehmet Ali Gülgeze.

ULUDAĞ KEBAPÇISI (CEMAL/CEMİL USTA)     BURSA

1970 li yıllarda tanıştım Uludağ Kebapçısı ile.Bursa'ya her gelişimizde uğradığımız,damaklarımızı şenlendirdiğimiz lezzet mabedimiz idi.
O dönemde Bursa otogarı bu bölgede idi.Şimdi Kent meydanı olarak tekrar düzenlenmiş.Kent meydanına geldiğinizde eski dükkanı sorun ve bulun.(Kent meydanı AVM de yeni bir mekan da açmışlar orada da denedik ama aynı lezzeti bulamadık.) Muhtemelen ayakta sıra bekleyeceksiniz.Ancak sonuçta buna değdiğini anlayacaksınız.
Benim için İskender Kebap olarak Bursa'da hatta Türkiye'de 1 numara..
Eskiden lezzeti daha bir farklı gelirdi ancak yine de yıllar öncesindeki lezzete çok yakın.



 Döner, kuzu eti ağırlıklı.Pidelerin üstüne müthiş lezzet katan ancak et lezzetini bastırmayan ancak destekleyen az sos gezdiriliyor ve döner etlerinin üzerine hatırı sayılır miktarda gerçek terayağı dökülüyor.Bu tereyağ damakta öyle bir lezzet bırakıyor ki uzun süre kaybolsun istemiyorsunuz.

Fiyat yüksek gelebilir ancak en iyi malzeme ve lezzetin verdiği keyif düşünülürse normal bile sayılabilir.

AYN-İ ALİ KAHVESİ (MANİSA)

Tam anlamı ile bir huzur yeri.Sanat müziği ve Tasavvuf tınılarının kulağınızda bıraktığı hoş sedalarla kahvenizi yudumlarken aynı zamanda zaman içinde yolculuğa çıkacağınız bir yer Ayn-i Ali.
145 yıllık geçmişiyle bir çınar aslında.
İzmir'den 35 km lik yolu göze alarak çayımızı,kahvemizi burada içmeye geliyoruz çoğu zaman.Gitme zamanı geldiğinde ayrılmak istemediğimiz sığınak Ayn-i Ali Kahvesi.
Girin iç mekana..

Ayn-i Ali Camii bitişiğindeki 145 yıllık kahveyi Kerim İşanlar kuruyor.Kerim İşanlar bu geleneği, oğlu Yusuf'a, o da Levent İşanlar'a devrediyor.

Bir zamanlar Bektaşi Dergahı olan ve daha sonra kahvehaneye dönüştürülen bu mekanı hala aynı aile işletiyor.Kahve kültüründe asırı deviren bu mekanın isim babası Ayn-i Ali bir Bektaşi Dedesi.Aynı zamanda maliyeci,kentte ilk bütçeyi yapanlardan...Ayn-i sözcüğü ise karşılığı para olarak değil madde olarak verilen mal anlamına geliyor.