Sayfalar

24 Temmuz 2016 Pazar

DÜRÜMCÜ EMMİ  (KADIKÖY/İSTANBUL)
Kadıköy'de Fenerbahçe'nin maçlarından sonra stadın çevresinde bulunan çorbacılar da çorba içmek özellikle Fenerbahçe taraftarının olmazsa olmazlarından.Bir Galatasaray taraftarı olarak bu durumu yıllardır duyar ve bilirim.Ancak Fenerbahçe taraftarının haklılığını yakın zamanda Kadıköy'de gittiğimiz bir lezzet durağında anladım.
Dürümcü Emmi..
İstanbul'da kebabın en iyi adreslerinden biri olarak gösteriliyor.
Ne yerseniz pişman olmayacağınız bir restoran var burada..
Sahipleri Gaziantep Nizipli.Gaziantep mutfağının en güzel lezzetlerini hazırlayıp sunuyorlar.
Dürümcü Emmi 7/24 saat açık.Lezzet düşkünleri tarafından tercih ediliyor ve çoğu zaman çok yoğun.Ancak garson sayısı fazla.Servis aksamadığı gibi çok kibar ve titizler.Hijyen dikkat çekici.
Beyran Çorbası'nın güzel görüntüsü ile başlıyorum.
Buranın başyapıtlarından Beyran çorbası ile başladık.Yöresel tabaklarda servis ediliyor.
Sarımsak,kuzu gerdan eti (ince pastırma dilimleri şeklinde),pirinç,tereyağı..
Sonuç mükemmel..
Beyran Çorbası içince bugüne kadar içtiğiniz bütün çorba çeşitlerini bir tarafa koyabilirsiniz.
Beyran çorbasını sizde mutlaka deneyin,ısrarla tavsiye ediyorum.Bu lezzet başka hiçbir şeye benzemiyor.
Alevde ısıtılıyor ve penslerle kenara alınıyor ve servis ediliyor.Beyran çorbası yanında yuvarlak sıcak pidelerle geliyor.
Soğan Kebabı da bize çok tavsiye edilen bir lezzetti.Ama gittiğimiz gün yoktu.Bu güzel lezzeti başka zaman denemek için sözleştik.
Patlıcan Kebabı ile devam ettik.Çok başarılıydı.
Kendi açık ayranları da çok güzel.
TARİHİ GALATA SİMİTÇİSİ  (KARAKÖY/İSTANBUL)
İş gezileri için son dönemde İzmir'den sık sık İstanbul'a geliyorum.Kaldığım otel Galata Köprüsü'nün yakınında.Sabah otelden 500 metre mesafedeki proje sahamıza yürüyerek gidiyorum.Galata ve Karaköy'ün tarih kokan binalarının arasından sabahın erken saatlerinde yol almak çok güzel.
Karaköy Güllüoğlu'nun bir arka sokağından ve YDS Ayakkabı mağazasının köşesinden devam ettiğimde sıcak ve mis gibi susam kokan kokular sokağı sardığından kayıtsız kalmanız mümkün değil.Bu güzel kokular sayesinde keşfettim Tarihi Galata Simitçisi'ni.Araştırdığımda İstanbul'un en iyi simit ve unlu mamullerini yapan özel lezzet duraklarından biri karşıma çıktı.
Osmanlı'dan günümüze uzanan bu tarihi lezzeti odun ateşi farkıyla taş fırında üreten bir mekan Tarihi Galata Simitçisi.
30 yılı aşkın bir süredir odun ateşinde ürettikleri simitlerin satışını bu tarihi mekanda yapıyorlar ve belirli seyyar simitçilere dağıtıyorlar.
Mehmet Usta her daim çalışıyor.Dükkan hiç boş kalmıyor.Günün her saatinde sıcak simit bulmak mümkün.

21 Temmuz 2016 Perşembe

TELLİOĞLU DEĞİRMEN  (BALIKESİR)
Balıkesir-Bursa yolunda mola verilebilecek,farklı lezzetler tadılabilecek,özgün yerlerin sayısı çok azdır.Son yıllarda güzel birkaç örnek var.Bunlardan biriside Balıkesir-Bursa yönünde Balıkesir'in 17 km çıkışında sağ kolda kalan Tellioğlu Değirmen.Tellioğlu firması Balıkesir kökenli bir firma.Böyle bir yatırıma imza atmaları güzel olmuş.
Tellioğlu firmasını; un ve yem fabrikaları ile tanıyordum.
Ancak firmanın;damızlık kümes tesisleri,elma fidanları ve meyve yetiştiriciliği ve mermer sektöründe de yer aldığını öğreniyorum.
Tellioğlu Değirmen tesisleri çok güzel bir restoranın,yöresel ürünlerin satıldığı bölümlerin,cafe'nin ve ünlü bir zincir kahve firmasının şubesinin,çok güzel düzenlenmiş yeşil bir bahçesinin ve çocuk parkının da bulunduğu komple bir tesis.
Biz Temmuz ayı başlarında bu yoldan geçerken tavsiye edilen yöresel lezzetlerden bazılarını tatma fırsatı bulduk.
Balıkesir Tirit'i.Buranın başyapıtlarından..
Ağır ateşte pişmiş kemiksiz dana eti, etin kendi suyu ile ıslatılmış tirit ekmeğinin üzerine parçalar halinde yayılmış.Üzerinde tereyağlı özel sosu.
Sonuç: Enfes..
Bir diğer tercihimiz kızarmış mantı oldu.Farklı yorumuyla mantı tercihlerimiz arasına girdi.
Çiğbörek en az anavatanı Eskişehir'de yapılanlar kadar başarılı.Hatta daha özenli,kaliteli ve bol iç malzemeli gibi..

19 Temmuz 2016 Salı

MÜNİRE SULTAN SOFRASI  (KASTAMONU)
Kastamonu yöresel lezzetlerini bulabileceğiniz en iyi adreslerden biri Münire Sultan Sofrası.
Nasrullah Meydanı Münire Sultan Medresesi girişinde yer alan Münire Sultan Sofrası 2007 yılından bu yana Yavuz ve Adnan Elmen kardeşler tarafından işletilmekte.
Asırlık mekanda iki adet bahçe var.Kastamonu yöresel mutfağından; Banduma,Simit tiridi,Eğşili pilav,Etli ekmek,Etli yaprak sarması,Ecevit çorbası,mantı ve kaşık helvasının en güzel hallerini burada bulmanız mümkün.
Bizim favorilerimizden Banduma ile başlayalım;
Hindi etli Banduma,kuru yufkanın et suyu ile ıslatılması ile yapılıyor.Hindi göğüsü ve cevizle süslenen yemek kızdırılmış tereyağı ile taçlandırılıyor.Bu enfes lezzeti kısa sürede tatmanızı tavsiye ederim.
İkinci başyapıt Kastamonu tiridi;
Kastamonu Simiti'nin (kel simit) bayatıyla yapılan bir yemek.Bir tabağa parçalanarak doğranan Simit'in üstüne 5-6 saat kaynatılmış kemik suyu süzdürülüyor ve üstüne sarmısaklı yoğurt ve kıyma konuyor.Son olarak kızdırılmış tereyağı konulup servis ediliyor.
Burada sarımsağa değinmek istiyorum.Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinin sarmısağı kullanılıyor.Sarmısağın bile farkını aldığınız tattan anlayabiliyorsunuz.Tatil dönüşü Kastamonu'dan Taşköprü Sarmısağı alıp eşe dosta da götürüyoruz.
Tirit de kullanılan Kastamonu Simit'i yani ' Kel Simit' nasıl bir şeydir merak edebilirsiniz.Bu Simit'i şu ana kadar sadece Kastamonu'da gördük.Burada Simit Fırınlarında çok fazla miktarda simit çıkarılıyormuş.Simit Tirit'i Restoranlarda yapıldığı gibi evlerde de sıklıkla yapılan bir Kastamonu yöresel lezzet imiş.
Sahnede kel simit...
Bir başka güzel lezzet Etli Ekmek.Etli Ekmek'te Kastamonu'ya özgü bir lezzet.Münire Sultan Sofrası da etli ekmek çeşitlerini yapıyor.Ancak bu lezzetin şampiyonu Kastamonu'nun Daday İlçesi'ndeki Memişoğlu etli ekmek.(Bloğumda Memişoğlu etli ekmek ve yapımıyla ilgili detay yazımı bulabilirsiniz)

17 Temmuz 2016 Pazar

ERGÜN PASTANESİ  (BURGAZADA/İSTANBUL)
Ergün Pastanesi,Burgazada iskelesinin hemen karşısındaki meydanda bulunuyor.Esnaf kültür ve adabını koruyan,aile sıcaklığında tatlısından tuzlusuna herşeyin kaliteli olduğu bir eski zaman pastanesi..
1982 de kurulmuş.Burgazada'nın Rumların deyişiyle Antigon'un tek pastanesi.Adanın en güzel kahvaltılarını ve tatlılarını hazırlıyorlar.

Vişneli ve çilekli milföy pastasının namı epey duyulmuş.Adaya farklı gidişlerimde hem vişneli hem de çilekli olanını da tattım.İlk defa tattığım bu lezzetlerin ikisi de enfesti.
İlk önce çilekli..

Ancak bu pastayla savaşır gibi uğraşıp ağza atmadan paramparça etmemek için, Ergün pastanesi mutfakta ihtimam göstererek hazırladıkları bu pastanın yeme yöntemini anlatmak için küçük kartlar hazırlamışlar.Bu kartlar bir nevi yeme klavuzu gibi.
Kartta;  'Ezmeden yan çeviriniz,kenarından başlayarak yiyebilirsiniz' yazıyor.

16 Temmuz 2016 Cumartesi

ALTINÖZ (NAİLA) TARİHİ MEŞHUR KASTAMONU DÖNERİ (KASTAMONU)
Ilgaz bölgesi yaylalarında kekikle beslenerek büyümüş hayvanların sağlıklı etleri yaprak yaprak kesilerek Nail Usta'nın özel marinasyonuyla bir gün önceden özenle şişe diziliyor ve eski usul döner ocağında bakır kalaylı tavasında pişiriliyor.
Saf koyun eti kullanılıyor.Tokluk denen 8 ayını geçmemiş erkek koç etini tercih ediyorlar.Döner etinin içine asla kıyma katılmıyor.
Etin bütün sinirleri hassasiyetle ayıklanıyor.Bir gün öncesinden özel piyaz içinde bekletiliyor.Piyaz içinde bekleyen etin hem lezzeti artıyor hem de yumuşak oluyormuş..
İlk defa her anlamda farklı bir döner tattık.Az kimyon ile çok hoş bir lezzet bıraktı damağımızda.En iyi dönerler sıralamalarımızda ilk sıralarda yer alır..
Geleneksel olarak Döner Kebap ekmek arası değil,tabaklarda pirinç pilavı ile sunulurmuş.
Naila Döner'de pirinç pilavı da çok lezzetli ve bu şekilde sunumda farklı lezzetler sunuyor.

15 Temmuz 2016 Cuma

DERBENT BAHÇE  (ILGAZ/KASTAMONU)
2004 yılında ilk Ilgaz Dağı tatilimiz sırasında Ankara-Çankırı üzerinden Ilgaz'a ulaştık.Çankırı yönünden Kastamonu yönünde ilerler iken,1850 m deki Ilgaz Geçidi'ne ulaşmadan az önce gece Derbent Bahçe'de mola verdik.Aylardan Ekim ayı idi.Ve yüksekliğin de etkisi ile kış şartları vardı.Kapalı ortamına girdiğimizde çok güzel bir şömine ve çok sıcak bir ortam bulduk.Gözleme ve alabalık güveç yemiştik o dönemde.Orada bulunduğumuz sürede çok ilginç bir gelişme de olmuştu.200 m mesafedeki çöp konteynerine gelen bir ayıyı uzaktan izlemiştik.Aç ayı alışkanlık haline getirmiş ve ara ara aynı yere geliyormuş.
Bu hoş anılarla Derbent ve Derbent Bahçe aklımızda yer etti.
Ilgaz tatillerimizde genelde öğlen saatlerinde gelip,mevsim yaz ise de soğuk hava da ürpererek ancak keyif alarak geçmiş yılların nostaljisini yaşatıyoruz.
Derbent Bahçe,bir mola yerinden öte temiz ve serin havasıyla geldiğinizde kalkmak istemeyeceğiniz özgün bir ortam..

Dağ havasında,Ilgaz ormanları ile çevrili ortamda; nefis ızgara çeşitleri,saç kavurma,alabalık güveç,gözleme çeşitleri,kahvaltı ayrı bir lezzet veriyor.
ÖRNEK MANTI  (SİNOP)
Ilgaz Dağı tatillerimizde günübirlik Kastamonu İlçe'lerini tanıma gezileri yapmaya çalışıyoruz.
İnebolu Kastamonu'nun Karadeniz'e sahili olan ilçesi.Aynı zamanda Milli mücadelemizde de önemli bir yere sahip.Kurtuluş savaşımız sırasında Rusya'dan ve Türki devletler ile Azerbeycan üzerinden Karadeniz'den mevna ve gemiler ile getirilen cephane ve silahlar İnebolu Limanı'na indirilip,kağnılar ile 'İstiklal Yolu' olarak adlandırılan yoldan büyük zorluklarla İnebolu-Küre-Kastamonu-Ilgaz-Çankırı üzerinden Ankara'ya ulaştırılmış..
İnebolu'yu biraz tanıdıktan sonra haritayı açtım.Sinop yakın gibi görünüyordu.(150 km gibi)Ancak yola çıkınca girintili çıkıntılı yollarla gittiğimizi sanarken gidemediğimizi kısa sürede anladık.Girintili çıkıntılı yollar Sinop'a ulaşmayı tahmin ettiğimiz süreyi neredeyse iki katına çıkardı.
Ama; İnebolu-Abana-Çatalzeytin-Türkeli-Helaldı-Ayancık üzerinden Sinop'a ulaşan ve çoğu zaman Karadenize paralel giden yol mükemmel Karadeniz manzaraları sundu bize.Yönümüz denizden dönünce ise yeşil ormanında devam etti.Çok güzel bir yolculuk oldu..
Sinop'ta Sinop'lulara burada ne yenir? neyi? nereyi tavsiye edersiniz? sorularımıza cevap::: MANTI oldu.Tavsiyelerin genellikle birleştiği iki mekandan daha ön plana çıkan ise Örnek Mantı oldu.
Sora sora bulduk Örnek Mantı'yı.
Kentteki Mantı mekanlarının fazlalığına hayret ettik.
Mantının da karışığı olurmuş mu? demeyin.. Oluyormuş..
Cevizli mantı(kıyma içli) ve yoğurtlu sarmısaklı kıyma içli mantı bu şekilde hem göze hitap eden hem de mantı budur işte denen bir lezzete sahip olabiliyormuş.
İyimi!! mantı standartımız da değişti şimdi.. 
Tam ortasından ikiye ayrılmış lezzet..Her ikisi de çok güzel..
Kıyma içli yoğurtlu sarmısaklı mantı..
MEMİŞOĞLU ETLİ EKMEK  (DADAY/KASTAMONU)
2004 yılında Ilgaz Dağı'ndaki tatilimiz için Kastamonu'ya ilk gelişimizde Kastamonu'da ne yenir? sorumuzun çok fazla olan cevaplarından biri de Etli Ekmek'ti.İlk defa gelişimizde bilmiyorduk Kastamonu mutfağının bu kadar geniş ve özgün olduğunu ve ülke mutfağında söz sahibi olduğunu..
Bu güne kadar dört defa gelmemize ve lezzetler konusunda farklı keşifler yapmamıza rağmen Kastamonu yöresel lezzetlerini tanıma ve tatma anlamında daha yolun başında olduğumuzu görüyoruz..
Etli Ekmek, ülkemizin değişik yörelerinde aynı isimle yapılıyor.Ama Kastamonu etli ekmeği bambaşka yapılıyor.Ne bir gözleme ne de bir pide versiyonu.
İlk gelişlerimizde Kastamonu merkezde etli ekmek yapımında iddia sahibi lezzet duraklarında yedik ve buradaki vazgeçilmez lezzetlerimizden oldu etli ekmek..
Ancak sonradan öğrendik ki; Etli Ekmek Kastamonu'da Daday İlçesi'nde yapılır imiş.Çıkış noktası Daday ilçesi imiş.Daday'da da Memişoğlu Etli Ekmek'te yenir imiş..
Kastamonu'da iken etli ekmek aklımıza geldiğinde 35 km mesafeli Daday yoluna direksiyonu kırıyoruz.İyi de yapıyoruz...Memişoğlu Etli Ekmek 4 kuşaktır bu işi yapıyor.
Aman uyarmadı demeyin::: bir porsiyon 2 kişilik gibi geliyor ve bu durum yıllar içinde hiç değişmiyor.Ya da porsiyon biraz daha da büyüyor olabilir..
Bol ve kaliteli kıymalı iç malzeme lezzeti eşsiz kılıyor.
Kışın etli ekmeğin pastırmalısı olan 'Pastırmalı Ekmek' de yapılmaya başlıyor.Bu defa başrolü kıyma yerine Kastamonu'nun ünlü pastırması alıyor.

14 Temmuz 2016 Perşembe

İKSİR RESORT TOWN'DA ÇOK GÜZEL BİR GÜN (DADAY/KASTAMONU)
2016 yılı Ramazan Bayram tatiline son anda çalıştığım firma başından ve sonundan bir gün ilave edince daha önceden yaptığım tatil rezervasyonuna uzun zamandır düşündüğüm ancak zamansızlıktan gerçekleştiremediğimiz ilaveyi yapma fırsatını yakaladık.IMR Ilgaz Dağı tatilinin başlangıcından önce İzmir'den yola çıktık.
Düzce,Bolu,Gerede,Karabük,Araç yerleşimlerini geçerek Kastamonu'nun çok güzel ilçelerinden biri olan Daday'a 1 Temmuz 2016 gece yarısından önce ulaştık.Araç-Daday arasındaki 35 km'lik yol gece geçmemize rağmen güzelliklerini açıkça belli ediyordu.Gecenin karanlığında geçtiğimiz o müthiş ormanı gündüz görebilmek arzusunu taşıyarak yolu bitirdik ve Daday'a ulaştık.Dönüş yolunda da yolumuz buradan geçti de bu müthiş ormanı gündüz gözüyle görmek için fazla beklemek zorunda kalmadık.
Daday-Araç arasındaki 35 km yol.. Sizlerde unutmayın..
Gece yarısından önce ulaştığımız İksir Resort Town; ''Her gün yeniden doğmak'' (Reborn Everday) ilkesini benimsemiş, hem bedeni hem de ruhu yenileyen tatilin kapılarını açıyor.
Gece yarısından önce samimi karşılama,bilgilendirme, memnun etmenin tatlı telaşı çalışanlarda açıkça görülüyordu.
Ününü duyduğumuz İksir Hanım Konağı'ndaki odamıza geçtiğimizde tarih içindeki yolculuğa başlamış gibi olduk,zamanın geriye işlediği hissini yaşadık.Gün ışığında konağın detaylarını daha fazla görebileleceğimizi düşünerek uykuya çekildik.1 Temmuz gecesi olmasına rağmen odadaki şömineyi devreye alma aşamasına geldik.Daday'ın yüksek rakımı ve çepeçevre ormanlar içindeki konumu hem serin hem de bol oksijenli geceyi yaşattı bizlere.
Oda da şömine yanında, modern dünyada olduğumuzun tek kanıtı klima da bulunuyor.Ancak biz bu doğal havayı bozmak istemedik.
Böyle bir doğada erken bir saatte uykunuzu almış olarak uyanırsınız ya burada da öyle oldu tabiki..
Tarihi,kültürel ve doğal zenginlikleriyle bilinen Daday,Kastamonu'ya 29 km uzaklıkta,yemyeşil bir ovada yer alıyor.İlçenin adıyla anılan Vadi ise,Batı Karadeniz'in çam ormanlarıyla kaplı Ballıdağ'ın eteklerinde uzanan,cennetten bir parça.Ormandan gelen kaynak sularının birleştiği Daday Çayı ise,ince kıvrımlarla vadiye hayat vererek Gökırmak'ın kollarından birini oluşturuyor.
İksir Resort Town Tatil ve Yaşam Kasabası,Batı Karadeniz'in eşsiz doğasının içinde; ormanlardan,dağlardan,ovalardan,vadilerden,ırmaklardan,göllerden oluşan çok renkli bir tablonun tam ortasında yer alıyor.
Bu manzara kimi zaman doğanın huzuruna teslim olmak,kimi zamanda dağlarda,yaylalarda özgürce dolaşmak isteği uyandırıyor insanda..
Matematik Öğretmeni İksir Aydın emekli olunca,ailesiyle birlikte,doğası,tarihi,kültürü,gastronomisiyle çok özel olan doğduğu topraklar Kastamonu-Daday'da yatırım kararı alır.Bölgenin mimari özelliklerine sahip, 1926 yılında yapılan bir konak satın alınır ve aslına uygun olarak restore edilir.Samanlık,Ceviztepe ve Göktepe otel binaları ahşap,doğa manzarası ve modern konfor özellikleri tercih edenler için İksir Hanım konağının dışındaki üç ayrı otel binası. İksir Hanım Konağı'nın yanı sıra ek bina yatırımları,Samanlık Restoran,Toplantı Salonları,Sağlıklı Yaşam Merkezi ve Binicilik Tesisleri İle ''İksir Resort Town Yaşam ve Tatil Kasabası'' 2010 yılında kapılarını Türk turizmine açmış.
Sabah olduğunda görüntüdeki güzel bahçede kahvaltımıza başladık.
Eksiksiz sunum,gölet kenarındaki enfes ortamda kahvaltı bir başka güzel.
Özellikle belirtmeden geçemeyeceğim tesis yöneticisi Serkan Bey'in ilgisi,yerinde bilgilendirmeleri ve buradaki tatilde her aşamada dokunuşları belli oluyor.Sohbetten keyif aldık,kendisini tanımaktan mutlu olduk..
Kahvaltıdaki hemen hemen her ürün İksir Çiftliğinin organik ürünleri.Sucuk kendi özel yapımları.
(Büyükşehirlerde köy kahvaltısı diye sunulan kahvaltıları düşündükçe bu nedir diye düşünmekten kendinizi alıkoyamıyorsunuz.
Alıç marmelatı,doğal çam pekmezi,süt kaymağı,kuşburnu marmelatı buraya özgü çok farklı lezzetlerdi.

12 Temmuz 2016 Salı

PASTIRMACI FATİH  (KASTAMONU)
2004 yılında Ilgaz Dağı'na tatil için gittiğimizde Kastamonu merkezini,tarihini,kendine has lezzetlerini tanıma fırsatı bulduk.En son 2-8/Temmuz/2016 günleri arasında Bayram tatilimizi çok sevdiğimiz Ilgaz Dağı'nda,Kastamonu'da,Kastamonu'nun güzel ve özellikli ilçelerinde geçirdik.Yeni tarih,doğa,lezzet keşifleri yapmaya devam ettik.2004 yılından bu yana 4 defa Kastamonu'ya geldik.İzmir'den 11 saatlik yol süresi her defasında bizim için özlem duyduğumuz o güzel yerlere bir keyif yolculuğu oluyor.
Pastırma, hepimizin bildiği gibi Kayseri merkezli olarak bilinir.Ancak 2004 yılındaki ilk gezimizde Kastamonu'nun,hala doğal yöntemlerle,katkısız ve dededen toruna Pastırma yaptığını görmek bizi şaşırtmıştı.Kastamonu pastırmasından aldığımız lezzet bu konudaki standartlarımızı çok yukarılara taşıdı.Bu lezzeti inanın biz hiçbir yerde bulamıyoruz.
Kastamonu'da pastırma bir çok yöresel lezzette ve özellikle pastırmalı ekmekte kullanılıyor.
Pastırmacı Fatih, 1923'den bugüne dededen toruna bu işi en iyi yapan ailelerden birinin 4.kuşağı.
Sevgili Fatih Bey'in dükkanı her defasında bulunmaktan keyif aldığımız,muhabbetle,ikramlarla siparişimizin hazırlanmasını beklediğimiz bir yer.Pastırmanın ince ince kesilmesi ve kesme sırasındaki hızları da bir tören gibidir.
Fatih Bey, güzel görüntü verdi..
 Pastırma; et,tuz ve kırmızı biberin birbirine karıştırılarak,sarmısak ve çemenle bastırılıp güneş veya iste kurutulmasıyla meydana gelen bir çeşit et yiyeceği.Etler bastırılarak yapıldığı için bastırma ismi verilmiştir.Daha sonra bu kelime halk arasında pastırma olarak değiştirilmiştir.
Yurdumuzda pastırmanın hangi tarihlerde geldiği hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır.Bazı tarihi kaynakların verdiği bilgilere göre Selçuklular tarafından Anadolu'ya getirildiği tahmin edilmektedir.Pastırma,Türkler tarafından Rumeli'ye, Balkanlar'a ve çevresine götürülmüştür.
Kastamonu'da en kaliteli pastırma dana etinden olmaktadır.
Sığırların sırtlarından ve sinirsiz yerlerinden ayrılan az yağlı veya hiç yağı olmayan et parçaları önce parçalar halinde bölünüp bolca tuzlanıyor.Pastırma yapımına yaz ayının sonunda,sonbahar mevsiminin ortalarında başlanıyor.Hazırlanmış,tuzlanmış ve çemenlenmiş parçalar rüzgarlı yerlerde kurutularak hazır hale getiriliyor.
Ilgaz dağlarının müthiş iklimi ve bol oksijenli havası eşsiz Kastamonu pastırmasının ana etkenleri imiş.
Pastırma,çok kuvvetli albüminli bir gıdadır.Özellikle bedenen çalışan insanlar için bol enerji kaynağı.
Hazmı çok kolay.Etin esas gıda değeri eksilmediği,bileşimindeki su miktarı azalmış olduğundan az bir pastırma parçasında çok miktarda etin yerini tutan besin ve kalori değeri mevcuttur.
 Biz, görüntüdeki nuhar pastırmayı tercih ediyoruz.
Ancak antrikot pastırma da var.