Sayfalar

8 Ocak 2023 Pazar

ŞANLIURFA - TARİHİN SIFIR NOKTASINDA ANILAR BİRİKTİRMEK

'' Gelen ağlar, giden ağlar '' derlermiş Urfa için. Önce nereye geldim ben diye sonra da nasıl ayrılırım buralardan diye ağlarlarmış. Olağanüstü bir tarihi var Urfa'nın. Babil'den Hitit'e, Pers'ten Roma'ya uzanan ve tam anlamıyla bir uygarlıklar beşiği. Adem'le Havva'nın cennetten kovulduktan sonra geldikleri yer, avcı toplayıcı yaşamdan tarım toplumuna geçilen ilk yer. Hristiyanlığın devlet dini olarak kabul edildiği ilk yer. Urfa'nın çok dinli ve kültür mozaiği yapısı kaçınılmaz biçimde mutfağına da yansımış. Urfa'da güne Ciğer Kebabı ile başlanıyor ya da buraya özgü Tirit ile. Köylerinden gelen yöresel ürünleri sunan kahvaltıcıları da unutmamak gerek. Olması gerektiği gibi, uzun yollar aşarak Urfa'ya sabah namazı vaktinde geldiğimize göre, benim için tüm zamanların en iyi kahvaltıları arasına giren ''Köprübaşı Kahvaltı Salonu'' na geçelim. Bu mütevazi yer bir daha ve bir daha gittiğimiz yerlerden. Görüntü sizleri aldatmasın. Urfa'nın başka kahvaltı alternatiflerini denerken bile aklımda hep olan yerlerden... 

 GÖRGÜ, ADAB-I MUAŞERET / DEDEMİN KİTAPLARI

1976 yılı... İlkokula başladığım yıllar. O zamanlar gazeteler Mahalle'nin bakkalına gelirdi. Dedem ''Tercüman'' gazetesinin ''1'' no lu abonesiydi. Okul çıkışı gazetesini benim almamı isterdi. Yıllar sonra dedemin bu isteğinin amacını anladım... Okul çıkışı bir heyecan ''Ahmet Yeğen'' in bakkal dükkanına gider, Dedemin gazetesini ister, eve gelene kadar sayfalarını açıp okurdum. Rauf Tamer, Ahmet Kabaklı, Yavuz Donat, Ergun Göze, Haldun Taner, Tarık Buğra gibi ünlü yazarların köşelerini okuyarak geçti Tercüman Gazeteli yollarım. Semih Balcıoğlu, karikatürleri ile renk katardı. Ulvi Yenal, Turgay Şeren, Orhan Ayhan, Necmi Tanyolaç, Atilla Gökçe'li spor sayfaları dolu doluydu. Daha sonraki yıllarda Dedem ile köşe yazarlarının yazıları hakkında yorumlar da yapar olduk... Tercüman Gazetesi o yıllarda gazete ile birlikte bölümler halinde ansiklopedi ekleri verirdi. Bunları bir düzen içinde biriktirir daha sonra ayrıca gazeteden gelen ciltlerle matbaaya götürür eşsiz bilgi kaynaklarına sahip olurduk.