Sayfalar

6 Haziran 2022 Pazartesi

 GİTMELERİMİN GELMELERİMİN KAPISI :   BATMAN

Ege ile Güneydoğu Anadolu arasında gidip gelmelerimin kapısı olarak tanıştım bir gece vakti Batman'la...Tam 30 yıl sonra bu coğrafyaya Batman ile tekrar adım attım. Gitmelerde, gelmelerde güzeldi. Gitmeler; hasretlere, maviliklere.. Gelmeler; bu vahşi ve değerli coğrafyanın kapısını araladı her defasında, heyecanını yaşattı. Batman'da ufuk gözlerimizin önünde uzayıp gidiyor. Her anına tanıklık ediliyor mevsimler geçerken. Zaman kumdan değil çakıldan, taştan eksilir gibi. 
Batman, ünlü film kahramanı Batman ile olan isim benzerliği ile Dünya tarafından tanınır oldu. Batman'a her gelişimde bu durumu hatırlıyor ve tebessüm ediyorum. Hatta benim için uzakları yakın eden Batman Havalimanı bile bütün havalimanlarımızdan daha tanınır durumda... 
İngiltere kökenli '' Skyscanner '' adlı internet sitesi dünya çapındaki 10.000 havalimanı içinde; en komik, en tuhaf, en kaba isimlere sahip olan havalimanlarını değerlendirmiş. Batman havalimanı birinci sırada yer almış. Nedeni; film kahramanı Batman'i (Bruce Wayne) andırması. Sıralamaya Batmanlılar önceleri tepki vermişler. Ancak sonraları bu benzerliğin tanıtım anlamında büyük bir katkısı olmuş.
İşte bu havalimanı, İzmir-Siirt yolculuklarımın Batman hızında geçmesini sağladı... Batman Forever... Gitmediğimiz görmediğimiz yerlerden Batman'da neler gördük, neler yedik... Bu da bir Batman hikayesi olsun.
Kadim toprakların modern kenti Batman çok gelişmiş bir şehir. Güneydoğu Anadolu bölgesinin kendine özgü şehirlerinden. Batman, Siirt'in ilçesi Beşiri'ye bağlı bir köy iken 1940 'da Raman Dağı'nda petrolün çıkarılmaya başlamasıyla büyük bir ekonomik değişim geçirmeye başlamış. Türkiye'de çıkarılan petrolün % 62' si Batman'dan Raman Dağı'ndan çıkarılıyor. Eski adıyla '' İluh '' yani Batman'ın gelişimine tren yolunun şehir merkezinden geçmesi de büyük katkı sağlamış. Şehir büyük göç almış. 1957' de Siirt iline bağlı olarak, İluh merkez olmak üzere ''Batman İlçesi'' kurulmuş. İlçe adını merkezine 5 km uzaklıktaki Batman Çayı'ndan almış. Kozluk, Beşiri, Sason, Gercüş, Hasankeyf gibi birbirinden güzel ilçeleri var. 
Midyat gezimiz sırasında geçtiğimiz Hasankeyf, Batman-Midyat karayolu üzerinde ve önemli bir geçiş noktası. Batman'dan 37 km sonra Hasankeyf'e ulaşmak mümkün. Önceliğimiz Midyat olduğu için ve Hasankeyf gezisi öyle kısa sürelere sığmayacağı için daha sonraya bıraktıklarımızdan... Yol üstünde durarak Hasankeyf de geçirdiğimiz 1 saatte gördüklerimiz bile daha sonraki gelişlerimizde neler göreceğimiz konusunda bizi heyecanlandırdı.
Mezopotamya'nın kalbinde sayısız medeniyetin kurulduğu yerdeyiz. Anadolu'da tarihin başladığı şehirlerden 12000 yaşında kadim topraklar.
Batman'da ufuk gözlerimizin önünde uzayıp gidiyor. Her anına tanıklık ediliyor mevsimler geçerken. Zaman kumdan değil çakıldan, taştan eksilir gibi. Bu eksilen zamanı en güzel Hasankeyf anlatır. Raman ve Midyat dağları arasında el değmemiş doğallığıyla her gün doğumunda ve batımında akıp giden zamana göz kırpıyor adeta. Dicle Nehri'nin doğu kıyısında bir cevher gibi. Her kültür yaşarken geride bir şey bırakmış onda. Zenginliği, ihtişamı, tartışılmaz güzelliği bundan ileri geliyor. Sayısız kültür güzelliğini kucaklıyor Hasankeyf.
Binleri aşan mağara evler de asırlar öncesinin yaşamını günümüze taşıyan kültür zenginliklerinden. Bu mağara evler bugün dahi yöre halkı tarafından kullanılmaya devam ediyor. '' Kayalar Kenti '' anlamına gelen Süryanice '' kefe '' kelimesi Osmanlının son dönemlerinde Hasankeyf'e dönüşmüş. Bölge sırasıyla; Roma, Bizans, Emeviler, Abbasiler, Hamdaniler, Mervaniler, Artukoğulları, Selçuklular, Eyyübiler, Moğol istilası, Akkoyunlular en sonda 1473 yılındaki Uzun Hasan ve Fatih Sultan Mehmet orduları arasında geçen Otlukbeli Savaşı sonrasında Osmanlı hakimiyetine girmiş.
Ilısu barajının su tutmasıyla beraber Hasankeyf'in büyük bölümü sular altında kalmış. Eşi zor görülen kurtarma kazılarıyla bir çok eser kurtarılmış. Sular altında kalan eski evlerin yerine yöre mimari özelliklerine uygun tek katlı ve bahçeli evler yapılmış.

Bu evlerin ve sosyal tesislerin arasından geçerek suya doğru yürümek güzeldi.
Akkoyunlu Hükümdarı'nın Otlukbeli Savaşı'nda şehit düşen oğlu Zeynel Bey için yaptırdığı Zeynel Bey türbesini görmek için heyecanlıyız. Ilısu barajı sularının altında kalmaması için yakın zamanda kurtarma projesi kapsamında gerçekleştirilen hassas bir çalışma ile 1150 ton ağırlığındaki türbe eski yerinden alınarak Hasankeyf Yeni Kültürel Park Alanına getirilmiş.
Zeynel Bey Türbesi tarihin köklerini saldığı yeni yerinde zamanın ötesini selamlamaya devam ediyor. Zaman; köprülerinin, mabedlerinin, Hasankeyf'in üstünden akıyor Batman'da. Gün yeni yarınlar getiriyor dağların arkasından. 
Batman zamanın penceresinden bakınca nice medeniyetlere ev sahipliği yapmış, tarihe sessizce tanıklık etmiş, eski adıyla '' İluh '' Elekhan yani evliyalar ve alimler diyarının adı. Mezopotamya medeniyetlerinin başkenti, insanlığın beşiği, Anadolu'nun başlangıcı... Bir söylenceye göre; yüzyıllar önce İluh Tepesi'nin bulunduğu alanda bir Sümer Şehri kurulmuş. Kurulduğu arazi bataklık bir zemine sahip olduğundan zaman içinde şehir yeraltına göçmüş. İşte Batman'a adını veren batmak teriminin de buradan geldiği söylenir. Şehir merkezinin kurulduğu alan Dicle Nehri ile yan kolları Batman ve Garzan Çayları arasında kalan Batman ovası üzerinde. Bu ovanın etrafı; Raman, Garzan ve Aydınlık Dağları ile çevrili.
Etkileyici Hasankeyf 'den Batman şehir merkezine dönelim yine... Her mevsim gitmekten çok keyif aldığım bir yere. Batman merkezde Tren Garı'nın karşısındaki Türkiye Petrolleri Batman Bölge Müdürlüğü'nün kapılarından birinden giriyoruz içeriye. Araç ile girecekseniz araç ruhsatını kapıda güvenliğe teslim ederek: '' Petrol Cafe '' ye gitmek istiyoruz deyince içeri alınırsınız...
Çok büyük bir alan. İçinde; Petrol Rafinerisi, lojmanlar, okullar, cafeler, düğün salonu, spor tesisleri, yeşil alanlar gibi bir çok sosyal tesis var. Burası özellikle sıcak Batman yazında yeşil bir vaha gibi.



Petrol Cafe; elit, kaliteli, huzurlu bir mekan.
 

Tatlıları, tuzluları enfes lezzetler ..



Fırınından çıkan lezzetleri, ana yemekleri, iyi sunumları ve ortamıyla şehrin gürültüsünün uzağında adeta bir huzur adası gibi.


Her Batman'a gelişimde Türkiye Petrollerinin Kampüsü'ne ve özellikle Petrol Kafeye gelmeye çalışırım.



Burasının bana bu kadar sıcak ve özel gelişinin nedenlerini düşündüm ve bulmak çok zor olmadı. Hemen aşağıdaki görüntüde, kafe de otururken etrafta gördüklerim bunun nedeni...


Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım Kütahya'nın Tavşanlı İlçesi'nde geçti. Babamın memuriyeti nedeniyle bizde Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu'nun, Tunçbilek İşletmesi'nin sitesinde ve Tavşanlı merkez sitesinde yaşadık.
Site içerisinde böyle tek katlı bahçeli evlerde özel bir yaşamımız oldu.

Site yaşantısını iyi bilen '' Site İnsanları '' bu görüntüleri görünce ne demek istediğimi hemen anlayacaklardır. Dostluk, arkadaşlık, saygı, sevgi, dayanışma, kültür, nezaket...

Buraya her geldiğimde site içinde küçük yürüyüşler yaptım. Geçmiş ile özlem giderdim adeta. 



Batman'da lokanta kültürü hala devam ediyor. İçlerinde bir çok lezzet bulunuyor. Gerdan eti, kuzu tandır, fırın güveci, kavurma, perde pilavı, incikli Batman tava, döner, pideler, yaprak tava, içli köfte, çeşit çeşit sulu yemekler, tandır ekmeği ve tabi ki; ciğer. Batman öylesine bir şehir ki; lezzetleri ve mekanları ile de öne çıkıyor.
Batman'da  lezzet kültürünün temsilcilerinden olan '' ÇÖMÇE '' ile başlayalım lezzet turumuza..



Çömçe Et Lokantası, Batman halkı için ayrı bir öneme sahip. 1986 yılında Batman'da kurulan Çömçe Et Lokantası, sadece Batman'da değil aynı zamanda güney doğu ve tüm Türkiye'nin adını ve kalitesini bildiği lezzetli yemeklerin ve medeniyetin buluşma noktası gibi.
Seçmekte çok zorlanacağınız Çömçe lezzetlerinin görüntüleri ile baş başa bırakayım sizi..



Sıcak havalarında bahçesinde olmak, soğuk havalarda iç mekanında olmak güzeldir.


'' ZİYADE RESTORAN '' da Batman'da bulunmaktan hoşlandığımız yerlerdendir.
İçerisi çok geniş, ferah, aydınlık ve şehrin gürültüsünden uzak bir yerdedir.
Burada da lezzetleri seçmek çok zor. En iyisi bizim gibi '' Aşçı Tabağı '' söyleyin ve hiçbir şeyde gözünüz kalmasın...

Perde pilavını da unutmayın...




Batman'da ciğer; Diyarbakır, Adana, Şanlıurfa, Gaziantep ile yarışır... Size mutlaka gitmenizi önereceğim iki mekan var.
XALO HEYRAN, '' Kendini sevdiren Dayı '', '' Hayran olunan Dayı '' anlamında. Batman'da yıllardır ciğer lezzeti ile hayranlık uyandıran mekan    '' Ciğer yemeyenleri bile lezzeti ile kendine aşık eden yer '' olarak biliniyor. Kuzu ciğeri kullanılıyor. 40 yıldır hizmet veren eski yerlerinin yanında Batman şehir merkezinde yeni bir şube de açmışlar. Ama bizim tercihimiz eskiyi hissettiğimiz, taburelerde oturarak lezzetleri tatmak için eski yerlerinden yana oluyor..




Ciğerin yanında alternatif olarak; tavuk şiş, bazı zamanlarda ise kuzu şiş ve Adana da menülerinde bulunabiliyor. Tavuk şişini de denedim, kendilerine özgü soslarıyla alışkanlık yapacak türden olmuş. Ayran Köpüğü. Mutlaka isteyin. Ayrıca Kaymaklı yoğurt da istemeyi unutmayın.
Yeri biraz arada derede, hafiften salaş bir ortamda olsa çok bilinen bir efsane. Çalışan personeli ve İşletme sahibi dahi müşterilerle yakından ilgileniyorlar. Daha mekana girerken samimi karşılama başlıyor. Siparişler hızlı şekilde masaya geliyor.
Batman kent merkezinin biraz dışında '' CİĞERCİ ÇAVUŞ '' ile biraz geç tanıştım. Yeşillikler içinde, açık havada olan bu mekana hep kış aylarında geldiğimizden iç mekanında bulunduk.


Gizlenmiş lezzet az sonra ince lavaşların altından ortaya çıkacak...
Yumuşacık ciğerin lezzeti tarifsiz...
Yanında gelen ikramlarda bir o kadar güzel.

Ciğerci Çavuş'un ciğerin yanında diğer tüm et çeşitlerinin ızgara da yapılmış ve tarifi bir sır gibi kendilerine ait soslarıyla lezzetlendirilmiş halleri de efsane. Seçim yine size kalmış.


Saç tava da çok tercih edilen lezzetlerinden.
Kışın sobanın sıcağı ile burada olmak iyi geldi.

Arka arkaya bu dört dört lezzet fırtınası estiren Batman mekanından sonra tatlılara yer kalması için çok özel bir müze gezisine ne dersiniz ?


Medeniyetlerin tarih boyunca gelip geçtiği Batman'ın zengin kültür mirasına Batman Müzesi ev sahipliği yapmakta bugün.
Neolitik, Ilısu ve Hasankeyf olmak üzere üç salondan meydana gelen müze de yaklaşık 500 eser sergileniyor.


Oyun Taşları bölümü hemen dikkatimi çekti.
İki kişi ile oynandığı düşünülen, 39 parçadan oluşan bu oyun takımı MÖ. III. bin yıla tarihlenen bir mezarda bulunmuş. Bu eser, dönemi içerisinde bilinen en zengin oyun taşı grubunu oluşturuyor. Mezar buluntuları içerisinde ayrı bir öneme sahip olan bu oyun seti Yakındoğu'nun en eski oyun takımı olmaya aday. Domuz, köpek, yuvarlak, piramidal ve mermi şeklindeki oyun taşları farklı renklerde, değişik türde taşlardan yapılmış. Bu taşların Başur Höyük'te oyun seti olarak bulunması MÖ. III. bin yılın başlarında Yakındoğu'da mantığa ve matematiğe dayalı bir oyunun varlığını gösteriyor.




Mezar hediyesi olarak ele geçen tunçtan yapılmış iki parça. Alt kısımda boynuzlu boğa ve üzerinde yükselen bir dağ keçisi yer alıyor. Bu hayvanların, o dönemde Başur Höyük ve çevresinde yoğun olarak bulunması dönem insanının dini yapısı ve sanatına da etki etmiş. Böylece eserin dini törenlerde kutsama amaçlı kullanıldığı düşünülüyor.
Başur Höyük'te, MÖ. III. bin yıla ait bir mezarda bulunan; iki adet kadın figürünün taşıdığı kadehin, üstteki kase kısmının çevresinde dışa kabartmalı rölyef şeklinde yılan motifi yer alıyor. Eser, dini törenlerde şarap ve kutsal su olarak kabul edilen sıvıların sunumunda kullanılmış. 


Sırlı Seramikler ve Sıraltı Tekniği ile yapılmış buluntular da sergileniyor.

Müzede, sırsız kabartmalı kaplar da ilgimi çekiyor. Kalıp tekniğiyle yapılmış üzeri kabartma yazılı örnekler, Hasankeyf kazısından kalıpları ile birlikte bulunmuş. Üzerindeki kabartmalar şematik harf ve yazıları temsil ediyor, daha çok süsleme amaçlı kullanılmışlar. 

Müzenin dış bahçesi de içi kadar dikkate değer. Eski dönemlere ait yaşam temaları dönemlerine uygun sergilenmiş. Greamer Höyük ve diğer höyük kazılarında bulunan ev örnekleri de burada aslına uygun oluşturulmuş.



Kerpiç en eski ve temel yapı malzemelerinden biri ve binlerce yıldan beri kullanılıyor. Yapımının kolay oluşu, sıcak ve soğuğa karşı yalıtım sağlaması seçilmesinde önemli etkenlerden. En eski kerpiç yapılara Mezopotamya da rastlanmakta ve kerpiç kullanımının, MÖ. 9 bin yıldan yerleşik hayata geçilen erken dönemlere kadar dayandığı biliniyor.
Başur Höyük'te, İlk Tunç Çağı mezarlarının birinde bulunan oyun taşları bilinen en zengin oyun taşı grubunu oluşturuyor. Toplam 49 adet olan oyun taşları; domuz, köpek, yuvarlak, piramidal ve mermi şekillerinden oluşuyor. Oyun taşlarının ortaya çıkarıldığı mezarda oyun levhasına ait herhangi bir kanıt bulunamamış.
Batman Müzesi'nin hemen yanında bulunan, Batman Valiliği Kültür Merkezi ve Halk Kütüphanesi önündeki hareketliliği fark ettim.

'' Nasreddin Hoca ve Karagöz'den Hikayeler '' Müzikli çocuk tiyatrosu öncesinde salondaki heyecana tanık olmak güzeldi.

Batman'a gelirseniz çok iyi tatlıcı tavsiyelerim olacak.
Gaziantep' de üretilen baklavaların Batman merkez şubesi ile NACAROĞLU..
Künefe tercih ettim ve çok güzeldi. Ancak, Siirt şube ve diğer şubelerinde baklavalarını da tattık.
Taş fırında meşe odunu ile pişirilen, elle açılan 80 kat yufka, özel boz fıstığının ve hakiki sade tereyağının kullanıldığı baklavalarını denemelisiniz.
Güneydoğu'nun yıldızlarından SADIK KÜNEFE. Batman şubesi de fark yaratan şubelerdendir.



Bir şehir düşünün dört mevsim bereketli topraklarından çıkan petrolle tüm ülkenin yüzünü güldüren.. Diyarbakır, Muş, Siirt, Mardin illeri arasında bulunan Batman'ın İran, Irak ve Suriye'nin orta noktasında bulunması stratejik önemini arttırıyor.

Modern şehircilik örneği caddeleri, dinlenme ve eğlenme mekanlarının bulunduğu yeşil alanları ile huzur veriyor. Batman, Modern Türkiye'nin en dinamik şehirlerinden biri.

Geniş yollarında bulunan yaya geçitlerinde ve daha ara yollarda yayalara araçların yol vermesi Batman'da bir gelenek haline gelmiş. Bu hoş davranış her defasında dikkatimi çekti... Akşam, Diyarbakır Caddesi'nin ışıklandırılmış görüntüsü ile veda ediyoruz gitmelerimin ve gelmelerimin kapısı olan bu kente...


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder