VİYANA GEZİMİZ   3.GÜN   16.06.2018   (VİYANA / AVUSTURYA)

Viyana'da 300'ün üzerinde Müze bulunuyor.Yoğun geçen ilk iki günde hala müze gezme fırsatı bulamamıştık.3.günde bir saray ve bir müze gezme imkanı olacak gibi görünüyor.
İlk güne 'Schönbrunn Sarayı ve Bahçeleri' gezisi ile başlayacağız.
Kahvaltının ardından Schönbrunn Sarayı dış giriş kapısının önüne kadar geldik.Sabahın ilk saatleri olmasına rağmen çok kalabalık ziyaretçi yoğunluğu var.
Günlük yoğun programımız gereği Saray'ın içini gezemeyeceğiz.Ancak yaptığımız bir saatlik saray gezisi bize yine unutulmaz anlar yaşattı.

Schönbrunn Sarayı ve Bahçeleri 65.000 m2 bir alana sahip.Önümüzde olabildiğince sağlı sollu uzanan peyzaj ve simetrinin muhteşem örneklerinden birinin tam içindeyiz.
Saray 1441 odadan oluşuyor.
Sarayı görmek için; 22 odadan oluşan İmperial Tour ve 40 odanın görülebildiği Grand Tour alternatifleri var.Sesli rehber ile detaylı gezilebilir.

Viyana, Avusturya Cumhuriyeti'nin başkenti ve ülkedeki 9 eyaletin en küçüğü.1.7 milyon nüfusu var.
Viyana'yı Osmanlı orduları 1529 ve 1683 yıllarında iki defa kuşatmış ancak şehir alınamamış.
Viyana, Müzik Şehri olarak ve Sigmund Freud ile de 'Düşler Şehri' olarak biliniyor.Tarihsel süreçte, önce Keltler, Roma ve Orta Çağ Barok dönemine uzanan dönemde dönüşüm ve değişimler geçirmiş.
1900'lü yılların başında Viyana, Avrupa'nın çok önemli bir müzik merkezi durumuna gelmiş.
   Barok sitili binaları,sarayları,park ve bahçeleri ve anıtları ile muhteşem bir kent.

Schönbrunn Sarayı; Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun yazlık sarayı olarak kullanılmış.
Viyana'nın en önemli tarihi ve turistik mekanlarından birisi.Bahçeleriyle ayrıca çok ünlü..

Saray Kompleksi içinde; Neptün Çeşmesi, Palmiye Evi, Parklar ve Bahçeler, Schönbrunn Ahır'ları, Hayvanat Bahçesi, Saray Kilisesi ve Çocuk Müzesi'de bulunuyor.
Öylesine güzel ve büyük bahçeleri var ki; bir gününüzü rahatlıkla sadece burada geçirebilirsiniz..
İçinde kaybolunan ünlü 'Labirent Bahçesi' de göremediklerimizden.
Ah şu zamansızlık olmasa..

Saray için İmparatoriçe Maria Theresia ayrı bir öneme sahip.Onun döneminde görkemli zamanlar yaşanmış.

Bu sınırlı zamanda bizim gezi tercihimiz, uzakta ve karşıda görünen Zafer Takı'na (Gloriette) yürüyerek gitmek.Uzun bir mesafe ama yürüyeceğiz..

1775 yılında Kraliçe Maria Theresia'nın isteğiyle yapılmış olan Gloriette (Zafer Takı) olağanüstü bir yapı.Buradan çok güzel Viyana manzarası izlenebiliyor.

Kraliçe Maria Theresia, Saray'da sabah uyandıktan ve kahvaltıdan sonra saray kapısında kendini bekleyen atlı araba ve muhafızlarının eşliğinde Gloriette'ye gider kahvesini orada içer Viyana'yı ve Saray'ın enfes bahçelerini izler ve huzur bulurmuş.

Gloriette'de bulunan 'Cafe Gloriette' cam tavanlı çok güzel bir mekan.
Burada Maria Theresia gibi kahve içmek,lezzetler tatmak ve manzaranın tadını çıkarmak mümkün.

Gloriette'den Schönbrunn Sarayı ve Bahçeleri böyle görünüyor.

Tekrar Saray'a ve ana giriş kapısına doğru yürüyüşe başladık Gloriette'yi de ardımızda bırakarak.

Diğer duraklarımıza doğru yola çıktık.
Yolda Lichtenstein Şatosu'na uğradık.Şato peri masallarındaki görüntüleri andırıyor.

1200'li yıllarda ticaret yolunu ve zenginliği korumak için yapılmış.
Şato bugün Urach Dükü'nün mülkiyetindeymiş ve gezilebiliyor.Yaz aylarında festivallere de ev sahipliği yapıyormuş.

Öğlen saatlerinde gezmekten ve tanımaktan keyif aldığımız bir yere geldik
Seegrotte'ye..

Seegrotte Hinterbrühl Madeni; mitsel tüneller, madencilik ve barbar müzesi ve Avrupa'nın en büyük yeraltı gölü ile terk edilmiş bir alçı madeni.
Girişteki cafe'de güzel süprizlerde var.Taze demlenen türk çayı ve türk kahvesi..
Unutmayın lütfen..

1912 yılında bir patlama sonucunda 20 milyon litreyi aşkın su galeri ve tünellere dolmuş ve Avrupa'nın en büyük yeraltı gölü oluşmuş.
1932 'de ilk kez Seegrotte gezilere açılmış.

Mevsim ve dışarıdaki hava sıcaklığı ne olursa olsun içeride hava sıcaklığı 9-12 derece arasında.Yolunuz düşerse hazırlıklı olmanızda fayda var.
Sürekli bir su akışı olduğundan su seviyesini sabit tutmak için pompalar hala çalıştırılıyor.Ve hatta elektrik enerjisi de üretiliyormuş.

Oldukça dar tünellerden, inşa edilmiş demiryolunu takip ederek uzun süre yürüdük.

Yine maden olarak kullanıldığı dönemlerde ölen işçiler anısına dua etmek için şapel tarzı anı evi de var.
Bilgilendirici ışıklı görseller ve temalarla keyif ile ilerliyoruz.

İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar'ın Avusturya'yı ele geçirmesiyle bu yeraltı gölü bombalamalara karşı korunaklı olması nedeniyle, Alman Heinkel Works firması Seegrotte'nin geniş koridorlarında büyük bir yeraltı uçak fabrikası kurmuş.
Dünyanın ilk jet avcı savaş uçağı 'Salamander HE 162' modeli üretimine başlamış.Bir model ve HE 162 uçağının parçaları da sergileniyor.

Yerin 79 metre altında devam eden bu ilginç gezide şimdi sırada yeraltı gölünde tekne turu var..

Oldukça güzel bir kayık ile (tabi yine elektrikli) gölde sessiz bir tura başladık.Su sesi,huzur ve ışıklandırma ile şahit olduğumuz görüntüler ile çok güzel bir gezi oldu.

Seegrotte, film ve belgesel çekimlerine de konu oluyormuş.
Üç Silahşörler filminin bazı sahneleri burada çekilmiş.

   Seegrotte'deki gezimizden sonra otobüsü ile Belvedere Sarayı'nın dış kapısına kadar geldik.Bizim planımız buradan tarih içinde yürüyerek Albertina Müzesi'ne gitmek.Yaklaşık 20 dk sürecek yürüyüşe başladık..

Albertina Müzesi; Cafe Mozart'ın ve Opera Binası'nın hemen yanıbaşında.Müze gezisinden önce terasından buraları izledik.

Albertina aynı zamanda bir saray.Görkemli mimarisi,şehir merkezindeki konumu ve muhteşem kolleksiyonuyla yaklaşık 250 yıldır ziyarete açık.
Dünyanın en geniş ve değerli grafik ve resim kolleksiyonlarını da sergileyen bir müze aynı zamanda..

Girişte müze giriş biletlerimizi aldık.

Albertina'nın kolleksiyonu, 1776 yılında İmparatoriçe Maria Theresia'nın damadı Albert of Saxony Dükü tarafından başlatılmış ve bugün 60000 resim ve 1 milyon baskıyı içeriyor.

Albertina'da orjinal antika saray mobilyaları ve eşyaları korunuyor.

Salonlarında; Leonardo da Vinci, Miachalengelo, Dürer, Klimt, Monet, Degas, Rubens, Cezanne, Picasso, Beckmann, Macke, Baselitz, Chagall, Katz, Malevich, Rainer, Rothko gibi bir çok ressamın eserleri görülebiliyor.

Albertina Müzesi süreli sergilere de ev sahipliği yapıyor.Her gün 10.00 - 18.00 arası açık.

Müzenin hediyelik eşya bölümünden Albertina'ya özel hediyeler alabilirsiniz.

Baş döndürücü bir gezi oldu Albertina Müzesi gezimiz..
Viyana'daki 300'ü aşkın müzeden birini gezdik...
   Listemizdeki lezzet duraklarından birine gitmek için müzeden çıktık.Viyana'yı özümseyerek yürümeye başladık.
Viyana'da çoğu mekan yürüme mesafesinde.Gideceğimiz yer 15 dk uzaklıkta.

Ünlü otel Sacher ve hemen girişindeki Cafe Sacher'e geldik.

Girişte yine sıra vardı.Ancak çok beklemeden yerimize geçtik.

İşte Sacher Torte Tatlısı...
Yoğun kıvamlı kek katmanlarının arasına kayısı marmelatı konuyor ve üzeri enfes Avusturya çikolatası ile kaplanıyor.
Yanında, Melange veya Grosser Bruner kahvesi..Tam bir lezzet şöleni.
Bu özel ve güzel ortamda ve bu lezzetlerle günün değerlendirmesini yaparak güzel sohbetlerle bayağı zaman geçirdik.
   Sonrasında akşam yine Figlmüller'e gidilecek.Şinitzel yenecek ve Radler içilecek.Alışkanlık yaptı bizde.Sonrasında Viyana akşamında Viyana gezileriyle gün tamamlanacak.