Sayfalar

24 Aralık 2016 Cumartesi

YAVAŞ ŞEHİRLERDE OLMAK..
CITTASLOW FELSEFESİ

Küreselleşmenin etkisiyle şehirler hızlı çalışılan,hızlı yaşanılan ve üretmekten çok tüketen,kendi kendine yetmeyen yaşam alanları haline geldi.Kentler,kuruluş amaçları olan insanların bir arada güven içinde yaşadıkları yerler olmaktan çıkmış,insanların daha hızlı hareket etmeleri ve daha hızlı çalışmaları için tasarlanan mekanlara dönüşmüştür.
İnsanların birbirlerinin sıcaklığına sığındıkları,sosyalleştikleri,el emeklerini birbirlerine sundukları sosyal korunaklar olmaktan gittikçe uzaklaşan kentler,insanların tüketim için yaşadıkları sahneler halini aldılar.Yaşamın hızlanması sonucu insanlar daha hızlı yemek yemek,daha hızlı alışveriş yapmak,gidecekleri yere daha hızlı varmak için belli bir tempo içinde koşturup durmaktalar.Bu yaşam tarzı bakkallar,manav,terzi gibi küçük esnaf yerine AVM'leri, çocuklarımızın oyun oynayacağı alanlar yerine otoparkları,daha çok park ve yeşil alan yerine otoyolları hayatımıza sokmuştur.
İnsanın en önemli değeri olan kısıtlı yaşamını sağlıksız yiyecekler,hava kirliliği,trafik,yalnızlık ve tüketimle harcaması modern yaşamın vazgeçilmezi olarak sunulmuştur.Popüler kültürün de desteklediği hayatı yaşamak için zamanı olmayan,işine arabasıyla hızla giden,oturup kahve içecek bir yarım saati bile olmadığı için yürürken kahvesini içen,yetişmesi gereken bir yerler olduğu için yemekten zevk almak yerine ayakta hızlı bir şekilde 'beslenen', komşuları veya yerel esnafı tanımayan modern insan modelinin sürdürülebilir olmadığı ortadadır.
Bu yaşam tarzı modern insanda depresyon,kalp hastalıkları ve kanser gibi birçok hastalığa neden olmasının yanı sıra; kentleri de sürdürülemez hale getirmiştir.Hızlı yaşam tarzının oluşturduğu kentler artık kendi kendine yetmemekte.İnsanların daha çok tüketmesi,bir yerden bir yere daha hızlı gitmesi için tasarlanan kentler insanları doğadan ve birbirinden kopartmış ve tek alternatif haline gelmiştir.Tüketim odaklı hayatın insanlara mutluluk ve huzur getirmediği,insanların farklı bir yaşam biçimi aramaları kentsel boyutta Cittaslow hareketini ortaya çıkarmıştır.
Cittaslow felsefesi yaşamın,yaşamaktan zevk alınacak bir hızda yaşanmasını savunmaktadır.Cittaslow hareketi,insanların birbirleriyle iletişim kurabilecekleri,sosyalleşebilecekleri,kendine yeten,sürdürülebilir,el sanatlarına,doğasına,gelenek ve göreneklerine sahip çıkan ama aynı zamanda alt yapı sorunları olmayan,yenilenebilir enerji kaynakları kullanan,teknolojinin kolaylıklarından yararlanan kentlerin gerçekçi bir alternatif olacağı hedefiyle yola çıkmıştır.
   Üç yıl önce orada zaman geçirmekten,bir çok şeyi yapmaktan büyük keyif aldığım Sığacık'ta (Seferhisar-İzmir) sevimli salyangoz tabelasını görünce tanıştım ''Yavaş Şehir'' kavramıyla..Sonrasında, keyif aldığım ve anı yaşamanın ayrıcalık olduğu bazı küçük şehirlerinde Yavaş Şehir  (Cittaslow) olduğunu görmek beni mutlu etti.

Slow-Food hareketinden sonra İtalya'nın küçük bir şehri olan Chianti'de eski belediye başkanı Paolo Saturnini'nin vizyonu doğrultusunda 1999 yılında ortaya çıkmış Cittaslow felsefesi.Paolo Saturnini yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla kentlerin kendilerini değerlendirmelerini ve farklı bir kalkınma modeli ortaya koymaları fikrini ulusal boyuta taşımıştır.İdealleri kısa zamanda; Bra (Francesco Guida), Orvieto (Stefano Cimicchi) ve Positano (Domenico Marrone) belediye başkanları ve Slow Food başkanı Carlo Petrini tarafından benimsenmiştir.Günümüzde 28 ülkede 182 üyeye yayılan Cittaslow hareketinin amacı Slow Food felsefesini kentsel boyuta taşımaktır.
Cittaslow Birliğinin organizasyon yapısında 3 ana organ var.Ulusal ağların temsilcilerinden oluşan ve karar verici Koordinasyon Komitesi, hareketin bilimsel altyapısını oluşturan ve genel hatlarını çizen Bilim Komitesi ve birliğin operasyonel yanıyla sorumlu Sekreterya (Genel Merkez). Cittaslow birliği ulusal ağlardan oluşmaktadır.Bir ülkede 3 Cittaslow olması durumunda ulusal ağ kurulabiliyor.Ulusal ağlar kendi ülkelerindeki adaylık sürecini yönetirler ve Genel Merkez'le kendi ülkelerindeki Cittaslowların iletişimini sağlıyorlar.Ülkelerinde Cittaslow hareketinin yaygınlaşması ve gelişmesi için üyelerle birlikte projeler gerçekleştirebilirler.
   Ülkemizde belki de birçok defa yolumuzun düştüğü ancak Yavaş Şehir olduğunu bilmediğimiz şehirler var.Bu şehirler, Cittaslow seçilme kriterlerini de düşündüğümüzde gerçekten bu ünvanı hakkediyorlar.13 şehrimiz şimdilerde Yavaş Şehir.6 şehre yolum düştü bugüne kadar.
Bundan sonraki yazılarımda güncel konularımdan olacak Yavaş Şehirlerimiz.Ve daha başka bir göz ile bakıp sizlerle paylaşmaya çalışacağım.Bu şehirlerimiz;
1-   Seferihisar-İzmir
2-   Perşembe-Ordu
3-   Yalvaç-Isparta
4-   Taraklı-Sakarya
5-   Gökçeada-Çanakkale
6-   Vize-Kırklareli
7-   Akyaka-Muğla
8-   Yenipazar-Aydın
9-   Halfeti-Şanlıurfa
10- Şavşat-Artvin
11- Tirebolu-Giresun
12- Göynük-Bolu
13- Uzundere-Erzurum
14- Eğirdir-Isparta
Umarım Yavaş Şehir sayımız artar.
Biraz telaşımızı azaltıp,sakinlik vadeden bu şehirlerde kaybolalım.
Yaşamı,yaşamaktan zevk alacak bir hızda yaşayalım.Haydi hep birlikte yavaşlayalım...
Yavaş Şehirler ile ilgili başlangıç yazıma,1521-1522 yıllarında Rodos seferine hazırlık olması amacıyla Kanuni Sultan Süleyman'ın emri ile donanma komutanı Parlak Mustafa Paşa tarafından yaptırılan Sığacık kalesi üzerinden ve eşsiz Sığacık deniz görüntüleri ile veda edelim..
Devamı yakında..Sığacık'la başlayacak Yavaş Şehir gezi yazıları.
 
 
 





Hiç yorum yok :

Yorum Gönder