Sayfalar

1 Haziran 2025 Pazar

 ERZURUM - YUKARISI BUZ, AŞAĞISI SOĞUK, ORTADA BEN ...

Kendi kendimizi aramak için daima geçmişle hesaplaşmak zorundayız. Geçmişin izlerini takip edip bugüne taşımak. Mekanların ruhuna, hatıralarına, yaşanmışlıklarına dokunmak, geçmişin kaybolan güzelliklerine duyulan özlemle geleceğe duyulan merak arasında gidip gelmek. Zamanın ikiye bölündüğünü hissedebilmek. Bir yanda geçmiş bir yanda bugün... Erzurum ile 1994 yılında tanıştım. Tam 31 yıl olmuş. Erzurum için baharın habercisi leylekler, kışın habercisiyse, Tokat'tan gelen kestanecilermiş. Kış, buraya öyle ani gelir ki, yerliler, '' Erzurum'a kar yağmaz, kütle halinde düşer '' diyorlar. Bayburt'tan başlayıp, İspir yol kavşağında tamamladığım ve üç gün süren muhteşem yürüyüşten sonra dün akşam Erzurum'a geldim. Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan Öğretmenevine yerleştim.

29 Mayıs 2025 Perşembe

 MESCİTLİ - LEYLEK BOĞAZI YÜRÜYÜŞÜ   (ERZURUM)

Mescitli Köyü'nden sabah 07.00 da yürüyüşe başladım. Mevlana'nın söylediği gibi : '' Her gün bir yerden göçmek ne iyi. Her gün bir yere konmak ne güzel. Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş. Dünle beraber gitti, cancağızım. Ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım. '' Bugün en uzun yürüyüşü yapacağım gün olacak. Bayburt sınırlarını geride bıraktım, Erzurum sınırlarında, karlı dağlar arasında uzayıp giden yolları ile '' Leylek Boğazı '' ndan İspir - Erzurum yoluna çıkma amacındayım.

28 Mayıs 2025 Çarşamba

 MESCİTLİ KÖYÜ'NE DOĞRU YÜRÜYÜŞ - MESCİTLİ KÖYÜ'NÜN UNUTULMAZ KONUKSEVERLİĞİ (ERZURUM)

'' Dağlar gider yolunda. Ben de kendi yolumda. Dağ buldu da dağını. Ben de seni sonunda... '' diyerek, Dede Korkut Kümbeti'nin karşısındaki Mescit de, saat 05.00 de soğuk ve yağmurlu bir güne  uyandım. Sırt çantamı toparladım. Kahvaltı için keyif veren bir hazırlığa başladım.

Soğuk Masat sabahında, daha güzel bir kahvaltı olamazdı... Peyami Safa'nın '' Yalnızız '' adlı eserinde dediği gibi : '' Kaderinin şöförü sensin. Onu dram istikametinde sürme. Biraz gül yahu. ! Değmez vallahi bu dünya... ''  ya da Cemil Meriç'in : '' Demek dünya gittikçe küçülmekte. Ama sen odanı dünyadan, reel dünyadan, aktüel dünyadan çok daha fazla genişletebilirsin... '' diye anlattıkları bir ruh haliyle güne başladım.

25 Mayıs 2025 Pazar

 DEDE KORKUT KÜMBETİ'NE DOĞRU MASAL DÜNYASINDA YÜRÜYÜŞLER (BAYBURT)

''Can sıkıntısının kökeninde, ya yapmayı ertelediğin bir iş ya da yaşamayı ertelediğin bir duygu vardır. Ruh ve Beden, vaktinde alamadığı her şey için alacaklı gibi insanın kapısını çalar... '' 
Bayburt Öğretmenevinden sabahın erken saatlerinde, kamp yüklü sırt çantam ile bugün ulaşmayı hedeflediğim '' Masat Köyü '' ne ve az ilerisindeki '' Dede Korkut Kümbeti '' ne doğru yola çıktım. Dede Korkut'un hikayelerinde adı sıkça geçen bu '' Masal Dünyası '' yürüyüşü için heyecanlıyım.
'' Galiba kimsenin anı yaşamaya zamanı yok. Kimisi geçmişte yaşıyor aheste aheste, kimi gelecekte nefes nefese '' der '' Jean Paul Sartre ''
Hız telaşı tedirgin ediyor içimizi. '' Belki, en iyisi yürüyerek gidilir yaşama '' diyorum her zamanki gibi...
Yürüyerek tamamlayacağım Bayburt - Zeyrek Köyü etabını 3 günde yürümeyi planladım. Her gün 35 - 40 km ye yakın yürüyeceğim.

19 Mayıs 2025 Pazartesi

 '' SENİ SEVİREM BAYBURT ... ''

'' Kış ne kadar çok, ne kadar uzun olursa olsun; Balık ne kadar az çıkarsa çıksın; Yine yaz, bildiği gibi mahrumiyetlerin içinden kafasını kaldıracak ve onu bekleyenlere gelecektir... '' der Sait Faik Abasıyanık, Semaver adlı hikayesinde.
Anadolu'nun doğusu ile buluşmak için uzun zamandır bekliyordum. Dede Korkut'un masalsı dünyasında adı sıkça geçen Bayburt, bu dünyada iken yapılacaklar listemde. Şimdi değil de ?  Ne zaman ? dedim. Hazırlıklarımı yaptım, sırt çantamı hazırladım.
Bayburt'tan başlayacak gezimde; uzun bir kamplı doğa yürüyüşü ile Erzurum'a ulaşmayı ve sonunda İzmir'e dönmeyi planlıyorum. İzmir'e yaz artık gelmişti ancak yolculuğumun başlayacağı 11 Mayıs 2025 günü Bayburt ve Erzurum coğrafyasına kar yağıyordu...
İzmir'den otobüs ile başlayan yolculuğum 21 saat sürdü. Yol boyunca uyumadım. Gün doğuda çok erken doğuyor. Sabahın ilk ışıklarıyla Bayburt Otogarına geldik.

30 Ekim 2024 Çarşamba

 İZMİR'İN DAĞLARINDAN VE YAYLALARINDAN BAYINDIR'A, KUŞADASI'NA SONBAHAR GEZİLERİ..

Ege'yi bir de sonbaharda görmeli. Yılın bu zamanlarında kalabalıklar azalır. Bölgeye başka bir hava gelir. Sonbahar güneşinin sıcaklığı içleri ısıtır. Hazan mevsiminin getirdiği olağanüstü görsel şölen ile Ege gezileri bir başka olur. Başınızı gökyüzüne kaldırdığınızda sallanan sonbahar dalları ve yanınızdan sakince akan dereler tam bir görsel şölen yaratır. Ege'de denize dik uzanan dağlar ve tepeler denize kavuşur ve rengarenk görüntüler sunarlar. Bu zamanlarda Ege'nin dağlarında farklı rotaları keşfederek, sahil kasabalarına gitme şansına sahip olmayı çok seviyorum. Türkiye'nin en güzel ve keşfedilesi rotalarına doğru yola çıkmaya ne dersiniz ?

3 Eylül 2024 Salı

 KÜTAHYA'DAN İZMİR'E TREN YOLCULUĞU - HARİKA DOĞA...

Kütahya'nın adını her duyduğumda, yıllar önce babam ve dedem ile Kütahya'ya yaptığım o ilk yolculuklar aklıma geliverir. 70'li yıllarda bir çok Kamu işi vilayetten görülürdü. Kütahya'ya nostaljik bir gezi yapmak ve İzmir'e dönüşümde de bir zamanların vazgeçilmezi ve çokta alternatifi olmayan güzel tren yolculuklarımızdan birini yapmak için yola çıktım. Üniversite yıllarıma kadar çok defalar gittiğim Kütahya'nın sembol tarihi eserleri, eski lezzet durakları arasında o yılları tekrar yaşadım. Özellikle Kütahya - Balıkesir arasındaki demiryolu hattında gördüğüm muhteşem doğal güzellikler aynı yolu yürüyerek geçme isteğimi tekrar artırdı. Tren yolculuğumun Balıkesir'den İzmir'e kadar olan bölümü ise, Ege'nin güzelliklerini tren penceresinin önüne getirdi. Geçmiş zamanları gözlerimin önüne getiren, anıları yaşadığım bir film perdesine yansıyan çok güzel bir film gibi yol akıp gitti. Cemal Süreya'nın dediği gibi : '' Sonbahar sanattır, diğerleri mevsim... '' günlerde bir yolculuk oldu. 

20 Temmuz 2024 Cumartesi

 İSTANBUL' DA ÇOK GÜZEL BİR GÜN ...

 Bugün günlerden İstanbul. Hem de üç yıl aradan sonra.. Seçimlerimizden oluşan, İstanbul'daki yeni mekan keşif ve deneyimlerini gerçekleştirecek olma düşüncesi, bizi ilk andan heyecanlandırmaya başladı bile...
İzmir'den İstanbul'a gidiş uçağı ile İstanbul'dan İzmir'e dönüş uçağı arasında, uçuş süresi ve havaalanlarına biraz önceden gelme durumu da dikkate alındığında en fazla 10 saatimiz kalıyor. Ancak, uçuşa az bir süre önce bildirilen rötar 3 saat.. Bu rötarın nedeni; İzmir Adnan Menderes Havalimanı yakınlarında çıkan orman yangınları ve havalimanından uçuşların geçici olarak durdurulması.. Yola çıkmak, yolda öğrenmek ve öğrenirken düşünmek çok güzel... 

27 Mayıs 2024 Pazartesi

 SAKIZ ADASI (CHIOS) , SUYUN KARŞI KIYISINDA OLMAK ... ( YUNANİSTAN )

Sakız Adası (Chios); Tarihi, denizi, tavernaları, yemekleri ve sıcacık güler yüzlü insanlarıyla deniz ve çiçek kokulu, sakız tadında bir ada. Bizim için Ege'de keşfedilmeyi bekleyen gizli bir hazine olan Sakız Adası'na gidiyoruz... İzmir'in hemen yanı başındaki Sakız Adası, Yunanistan'ın Kuzey Ege bölgesine bağlı ve Türkiye'den Sakız Boğazı ile ayrılıyor. Yunanistan'ın beşinci büyük adası. Yeşil pasaportumuzun sağladığı avantajlar ile sadece feribot biletimizi alarak ve sabah erken saatlerde Çeşme'de Ulusoy Limanı'na geldik.

28 Şubat 2024 Çarşamba

EFELER YOLU ROTASINDAN YILLAR SONRA MAHMUT DAĞI'NA ÇIKIŞ...  

Yakın coğrafyaların uzak, uzak coğrafyaların yakın olmaya başladığı son beş yıllık dönemde, İzmir'in yanı başındaki, ıssız ve yalnız dağı olan Mahmut Dağı'ndan ayrı kaldım. Mahmut Dağı, başka zorlu zirveler öncesinde benim için bir antrenman dağı olmuştur. Önce Bandırma ve sonra ; Siirt, Ankara, Balıkesir de geçen beş yılın sonrasında yeni yaşam yerimiz artık Mahmut Dağı'nın çok yakınında.. Yıllardır yaşamayı hayal ettiğimiz Yukarı Kızılca'ya yerleştik.
1387 metre yüksekliğindeki Mahmut Dağı, Efeler Yolu etaplarından biri olarak belirlenmiş ve işaretlenmiş. İzmir'deki Nif Dağı'ndan Bozdağ'a kadar uzanan hat içindeki dağlar arasında, üçgen sivrisi görünüşü ile çok güzel bir dağ manzarası verir.

17 Şubat 2024 Cumartesi

 İZMİR'DE ATATÜRK'ÜN İZİNDE... VE BİR RÜZGAR HIZINDA ANILAR ...

Anılar... Kim olursa olsun, bir insanı anlamak ve tanımak için onun anılarını iyi bilmek ve anlamak gerekir. Çünkü insanlar anılarında insan boyutları ile görünür. Güçleri, zaafları, başarıları, başarısızlıkları ile insanlar anılarda insanlıklarıyla karşımızdadırlar.
   Güzel bir İzmir gününde, Atatürk'ü İzmir anılarıyla anlamak, tanımak ve anmak için onun İzmir'inde farklı bir geziye çıktık... 
Atatürk'ün bazı anılarında hep İzmir özlemi, İzmir'le bütünleşen bir yurt sevgisi vardır. 21 Ocak 1922'de İzmir Yurdu Cemiyeti'nin Fahri Başkanı seçilirken bile hedefini ortaya koymuştur :
   Başkomutan Mareşal Gazi Mustafa Kemal, 21 Ocak 1922 tarihinde '' İzmir Yurdu Cemiyeti '' tarafından Anadolu Lokantasında verilen çayda hazır bulunur. Üyeler Paşa'dan, '' Yurt '' un fahri başkanlığını kabul etmesi ricasında bulunur. Bunun üzerine Gazi kısa, ama özlü ve yakın gelecekle ilgili müjdeler içeren şu konuşmayı yapar :
   '' İzmir Yurdu'nun başkanlığını kabul etmek bence onur ve mutluluk vericidir. Yurd'un, İzmir'den uzak yerlerde değil, İzmir'in içinde görev yapacağı güne ulaşacağız. O gün uzak değildir ! ''
   Mustafa Kemal'in anılardaki görüntüsü de çok yüce. Çünkü anılardaki Mustafa Kemal hakka göre davranır. Her durumun gerçeğini saptayıp o gerçeğin gerekli kıldığı hak ve ölçüye göre davranan Atatürk, nerede duracağını da en iyi şekilde bilmiştir.
Atatürk'ün bir siyasal önder olarak insancıl yönleri, günlük yaşamı, alışkanlıkları, hoşlandığı, hoşlanmadığı kültürel ögeler, değer yargıları, aile yaşantısı yeterince ele alınıp incelenmiş değil..

15 Ağustos 2023 Salı

 '' VAFTİZCİ MUSA '', WAIDHOFEN - YBBS / AVUSTURYA'DAN HATIRALAR BIRAKARAK BU DÜNYA'DAN GEÇTİ GİTTİ ...

'' VAFTİZCİ MUSA '' adıyla 2017 yılı sonlarında tanıştım. Bisiklet ve spor aktiviteleri ile ilgili Youtube'da gezinirken kanalına rastladım. Avusturya'da eski bir demiryolu hattının bisiklet parkuruna çevrilmiş yolunda muhteşem bir doğa içinde bisiklete biniyordu. Doğallığı, samimiyeti ile uzun yıllardır uğraştığı vücut geliştirme sporu ile ilgili de videolarında takipçilerine doğru bilgiler veriyordu.  Ara sıra takip ettim kendisini. İlgi duyduğum Avusturya ve yaşam ile ilgili de ilginç bilgiler ve görüntüler vardı kanalında. Son zamanlarda takip edemedim. Kanalına girdiğimde, uzun zamandır yeni yayın paylaşmadığını da fark ettim. Ve öğrendim ki : 1983 yılında Bakırköy / İstanbul'da başlayan yaşamı, 11.10.2021 tarihinde Covid nedeniyle Waidhofen / Avusturya'da henüz 38 yaşında iken son buluyor. Youtube' daki kanalına verdiği isimle '' Vaftizci Musa '' ancak gerçek ismiyle '' Mehmet Olcay Dağlı '' geldi ve geçti bu dünyadan. Onun yaşam yolculuğundan çok şeyler çıkardım ve öğrendim. Hepimiz gibi sıradan insanların yaşamından bile alınabilecek dersler, tecrübeler vardır. İlginizi çekerse, Vaftizci Musa'yı ya da gerçek adıyla Mehmet Olcay Dağlı'yı tanıyamaya ne dersiniz ?

15 Temmuz 2023 Cumartesi

 MUTLU İNSANLAR KENTİ KIRKLARELİ VE İĞNEADA LONGOZ ORMANLARINDA OLMAK...

Metropol yaşamından uzak, '' mutlu insanlar kenti '' sloganı ile özdeşleşen Kırklareli, Türkiye'nin en huzurlu ve güvenli kentleri arasında yer alıyor. Haritada, Trakya Bölgesinin en kuzey batısında yer alan Kırklareli yakın gibi görünse de bizim için uzaklarda olan bir kent gibiydi. İlkokul yıllarından, hepimizin aklında kalan haliyle Kırklareli; Karadenizi, Kuzey Ormanlarını, Istranca Dağlarını ya da Yıldız Dağlarını anımsatır. Bir gün oralarda olacağız derken onca yıl geçti ve nihayet 2023 yılı Temmuz ayında gözümüzün hep önündeki uzak kente gittik. Orada olmanın keyfi kadar oraya ulaştıran yol da bir o kadar keyifliydi. Kırklareli; tarihi, eşsiz lezzetleri, gülen yüzlü mutlu insanları, Trakya'nın saklı cenneti İğneada Longozu, masalsı dağları Istrancaları ile bağımlılık yapacak türden bir bölge...
İzmir'den başladığımız yolculuğumuz da; Aliağa, Dikili, Ayvalık, Edremit, Akçay, Altınoluk, Küçükkuyu, Assos ve Kazdağları geçişi ile birlikte, Ezine üzerinden Çanakkale'ye, feribotla Çanakkale boğazı geçişi, Gelibolu, Keşan, Uzunköprü, Havsa, Hasköy, İnece derken Kırklareli'ye ulaştık. Yolda verdiğimiz molalar ile birlikte 9 saat süren güzel bir yolculuk oldu.

1 Temmuz 2023 Cumartesi

 ANKARA'DA 90' LI YILLARIN İZİNİ SÜRMEK ...

Her şeyin başladığı yer olan T.K.İ (Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü) önünden Ankara'da 90 lı yılların izini sürmeye başlıyorum. Yıllardan sonra yeniden Ankara'dayım. Geriye dönüp baktığımda, Ankara benim için başlangıçları hatırlatıyor. Yıllar önce yaşamımı değiştiren Hakkari'ye ve daha da ötesine gidişim, dönüşüm... Çalışma yıllarıma başlangıcım ve başka başlangıçları. Yıldız Üniversitesi'nden mezun oldum. Rahmetli babam ile birlikte işe giriş işlemleri için Tavşanlı'dan Haziran 1990 da tren ile Tavşanlı'dan Ankara'ya geldik. O zaman tren Ankara yolculuklarımızın gözde ulaşım aracıydı. Belki de bu nedenledir, Ankara'ya her gelişim bana Ankara tren garına gelişlerimizi de hatırlatır... Daha sonra Hakkari'ye gidişim, Hakkari'den dönüşüm... Hep yanımda babam vardı. Ankara anılarımın çoğunda babam vardır. 90 'ların Ankara'sında babamla gittiğimiz, gezdiğimiz yerler. Çok daha sonraları babamın tedavi süreçlerinde yine beraber Ankara'ya geliş, gidişlerimiz...

8 Haziran 2023 Perşembe

 SİİRT GÜNLERİM ... DOSTLARIM ... GÜZELLİKLER ...

1990 yılında başladığım çalışma yaşamımda, devlet ve özel sektördeki deneyimlerden sonra 2020 yılında emekli oldum. Tam 30 yıl ... Bundan sonra; aileme, arkadaşlarıma, dağlara, yürüyüşlere, bisiklete, gezilere, edebiyata daha fazla zaman ayırabilecektim. İzmir'de emeklilik günlerim tam da istediğim gibi geçiyordu ki : Değer verdiğim bir İK Yöneticisi : '' Çok önemli bir projede Siirt'te bizimle beraber olur musunuz ? '' diyene kadar. Doğuya olan 30 yıllık özlem, projenin ülkemiz için önemi, teklifi getiren arkadaşımın benim için önemi derken ailem ile yaptığım değerlendirmenin  sonunda '' evet '' dedim. İstanbul'da görüşmeler den sonra imzalar atıldı. Hiç unutmayacağım bir Pazar günü öğlenden sonra İzmir'den uçakla Batman'a yolculuğum başladı. Batman, bundan sonra İzmir-Siirt arasında seyahatlerimde '' gitmelerimin gelmelerimin kapısı '' oldu... Batman'da havaalanı çıkışında beni karşılayan ve araçla Siirt'e götürecek ilk dostlar, Kerem ve Eser ile tanıştım. Batman-Siirt arası 90 km. Doğu da erken kararan hava nedeniyle yolda hiç bir şey göremedim. Nasıl bir coğrafyaya geldiğim hakkında çok fazla bilgim yok. Unutamayacağım bir şehir olan Siirt de, dostlarla ve dostluklar kurarak, bu önemli projedeki görevime odaklanarak, gece gündüz demeden çok severek çalışarak, Siirt ve çevresindeki geniş ve masalsı coğrafyayı keşfederek, farklı kültürleri tanıyarak, lezzet yolculukları yaparak tam 2 yıl nasıl da geçti. Benim için dönüm noktalarından biri olan Siirtli günlerimde uzun bir yolculuğa ne dersiniz ..?