Sayfalar

31 Ekim 2018 Çarşamba

OĞUZ ATAY'IN  '' TUTUNAMAYANLAR ''  ROMANI
Yıllardır Oğuz Atay'ın eserlerini okumak istemişimdir.Tutunamayanlar ilk romanı..
Tutunamayanlar'a başlamak belkide hazır hissetmekle ilgili..
   Türkçe'de yazılmış en iyi romanlardan,başucu kitabı,kutsal kitap,aşmış kitap gibi tanımlamalara sahip..
Belirli bir olayı sergilemekten çok; izlenimler, çağrışımlar, taşlamalar, ayrıntılar ve ruhsal çözümlemelerden oluşan bir roman.
Tutunamayanlar, Turgut Özben adlı kahramanının intihar ettiği söylenen arkadaşı Selim Işık'ın hayatını ve ölüm nedenini çözmeye ve onu anlamaya çalışması etrafında oluşan bir roman.
   Roman hangi düşünceye tutunmaya çalışırsa onun anlamsızlığının farkına varan aydının kendisiyle girdiği acımasız savaşı kaybederek intihara sürüklenişini anlatmakta.
Tutunamayanlar kitabının konusu genel itibariyle modern yaşamın bireyde yarattığı '' topluma yabancılaşma '' , '' toplumdan kopma '' ve '' kalıplaşmış düşüncelerin reddi '' temalarının etrafında dönüyor.


Tutunamayanlar 1972 yılında yayınlanıyor.Ve hemen önemli bir tartışmanın odak noktası haline geliyor.Eleştirmen Berna Moran kitabı: '' Hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı '' şeklinde nitelendiriyor. Ona göre Tutunamayanlar'ın edebi yetkinliği Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmişti.Elbette tersini düşünenler de söz konusuydu.
Ancak her ne olursa olsun, Türk edebiyatı için önemli bir eser olduğu gerçeği değişmiyordu.
Tutunamayanlar, ''TRT Roman Ödülü'' nü kazandı. Bu Oğuz Atay'ın , dünya gözüyle gördüğü tek ödül olmuş.
Tutunamayanlar, UNESCO tarafından 20. Yüzyıl Türk Edebiyatı'nın en seçkin eseri olarak kabul edilir.Eser, Flemenkçeye, Almancaya ve The Disconnected adı altında İngilizceye çevrilmiştir.
Ülkemizde çok okunan ve sevilen büyük yazarlarımızdan Oğuz Atay, 12 Ekim 1934 tarihinde İnebolu / Kastamonu'da doğdu. Nitelikli bir eğitim hayatı geçiren yazarımız, İTÜ İnşaat Fakültesi'nden mezun olduktan sonra İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi'nde (Yıldız Teknik Üniversitesi)  öğretim üyeliği yapmaya başladı. 1975'te doçent ünvanını kazandı ve Topoğrafya adlı meslek kitabını yazdı.

Oğuz Atay, 1976'nın sonuna doğru şiddetli baş ağrılarının olduğu bir sürece girdi.Başta pek önemsemedi; ama aldığı ağrı kesiciler de etkili olmuyordu. Bir süre sonra çift görmeye başladığında, doktora gitti. Beyninde iki tane tümör vardı. Ameliyat olmak için 22 Aralık'ta Londra'ya gitti; iki tümörden birini aldılar.
Bir sene sonra 13 Aralık 1977'de arkadaşı Altay Gündüz'ün evindeydiler.Bir ara Oğuz Atay banyoya gider.Banyoda uzun kaldığını fark ettiklerinde tedirgin olup kapıyı tıklattılar;
 '' Nasılsın Oğuz '' İçerden cılız bir ses duyulur; '' Sevinmeyin, daha ölmedim ''.
Sonra yine sessizlik... Altay dayanamadı ve kapıyı kırdı. Oğuz Atay yerdeydi; ölmüştü...

Tutunamayanlar ile etkileyici bir başlangıç yapmıştı Oğuz Atay. Bu aslında bir yandan da kendine olan güvenini kazanması, babasının onda yarattığı etkinin bir nebze olsun kırılması adına özellikle etkileyici bir başlangıç olmuştu.
Bu etkileyici girişin ardından 1973'te '' Tehlikeli Oyunlar '' ı yayımladı. Yine aynı yıl '' Oyunlarla Yaşayanlar '' adını verdiği oyununu da yayımladı.Bu oyun devlet tiyatrolarında sahnelenecekti.
Yazdığı hikayeleri ise 1975'te '' Korkuyu Beklerken '' adı altında topladı.
Prof Dr. Mustafa İnan'ın hayatını konu aldığı romanı '' Bir Bilim Adamının Romanı '' nı da yine 1975'te yayımladı.
Yazdıklarının dışında '' Beyaz Mantolu Adam '' hikayesini kısa film olarak olarak çekti; ama ne talihsizlik ki film kayboldu. 

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder