ÇAMLIK BUHARLI LOKOMOTİF MÜZESİ  (ÇAMLIK-SELÇUK/İZMİR)
İzmir-Aydın yolu üzerinde Selçuk'a 7 km uzaklıkta, Çamlık köyünde kurulu müze 80 bin metrekare alanı kapsıyor.Çamlık Köyü, 1866 yılında inşa edilen Türkiye'nin ilk demiryolu olan İzmir-Aydın demiryolunun en önemli istasyonlarındanmış.1952 yılına kadar hizmet veren demiryolu,teknolojinin gelişmesi,yeni lokomotiflerin devreye girmesiyle yetersiz kalıp terk ediliyor.
Çamlık Lokomotif Müzesine demiryolu ile de gidebilirsiniz.İzmir Basmane istasyonundan 07.45  09.00  11.25  13.30 saatlerinde kalkan Denizli treni ile rahat bir şekilde gidebilirsiniz.Çamlık istasyonunda inip müze gezisinden sonra dönüşü de trenle yapabilirsiniz.Ege manzaraları eşliğinde güzel bir yolculuk oluyor.Yolculuk bir buçuk saat kadar sürüyor.

 

 

Müze kart geçerli değil,giriş ücreti 5 TL.Restoranında yemeğinizi yiyip,çayınızı,kahvenizi yudumlayacağınız mekanlarıyla,bütün alanı kaplayan çimleri,çiçekleriyle bir huzur ve nostalji yeri haline getirilmiş.Turist otobüslerininde uğrak yeri.

Türkiye'nin ve Avrupa'nın bu en büyük Buharlı Lokomotif Müzesi'ni dolaşırken eski yıllara dalıp gidiyorsunuz.Ben Buharlı Lokomotifler ile seyahat etme şansına sahip oldum.

Zamanının bu kara devlerini incelemek ve üzerinde fotoğraf çektirmek farklı bir deneyim oluyor.

Lokomotiflerin teknik özellikleri,hangi ülkede ne zaman üretildiği ve hangi hatta çalıştığı ile ilgili tabelalardan bilgi edinebiliyorsunuz.

DEĞİRMEN PARK'DA GÜZEL BİR GÜN  (DAVUTLAR / KUŞADASI-AYDIN)
Değirmen Park, Kuşadası'nın Söke çıkışında Davutlar yol ayrımından 4.km içeride çok büyük bir alana yayılmış bir çiftlik.Dilek Yarımadası (Davutlar) Milli Parkının muhteşem manzarasına hakim..
Değirmen Park içindeki farklı aktivite alanları,kır kahveleri,restoranları,müzesi ile bir gününüzü çok güzel geçirebileceğiniz bir yer.
Çiftlikte organik tarım yapılıyor.Et ve süt ürünleri yine çiftlikten elde ediliyor.
Kuşadası'na geldiğinizde ya da bu bölgeden geçerken gezi planınıza dahil etmenize değecek kadar güzel ve farklı bir yer.
Burası her gelişimizde bize gerçek bir Ege köyü atmosferi yaşatır.

Girişte bir yel değirmeni sizi karşılıyor.Otopark girişte ve çok düzenli.

Bu kroki ile farklı bir dünyaya adım atıyorsunuz.

SOMUNCU BABA'DA ÇÖP ŞİŞ   (ORTAKLAR / AYDIN)
İzmir-Aydın otoyolu 1990 lı yılların başında yapılmadan önce İzmir-Aydın karayolu Ortaklar'ın tam ortasından geçerdi.Ortaklar demek çöp şişin en güzel yapıldığı yer demektir.İzmir'de çöp şişi ile ünlü restoranlar var ancak Ortaklar çöpşiş'in Cumhuriyetidir bir anlamda..
Şimdi otoyol ile biraz güzergah dışında kalmış gibi görünse de yine çok popüler.
Yolun sağında ve solunda onlarca çöp şiş mekanı var.
İzmir eski yolundan; Torbalı-Selçuk-Çamlık güzergahından ulaşılabilir.
İzmir-Aydın otoyolunda Söke/Bodrum çıkışından Ortaklar tabelalarını takip ederek te ulaşabilirsiniz.
Biz yıllardır damağına düşkün Aydın'lı dostlarımızın tavsiyesi üzerine Somuncu Baba'ya geliyoruz.
Somuncu Baba diğer mekanlar gibi aslında bir kasap.Bütün ürünler kendi imalatları ve çok tazedir.
Bizzat kendisinin karşıladığı,memnun olup olmadığınızı sorduğu,çok sıcak bir mekandır.
Masanıza oturduğunuzda nelermi geliyor;
Çöp şiş..

 

 

Çöp şiş ile beraber isteyebileceğiniz kendi imalatları sucuk.(tadı damağınızda kalacak)

KÖFTECİ ORHAN  (PINARBAŞI / İZMİR)
20 yıldır tanıdığımız,lezzetlerinin hep aynı kaldığı,tarihi dut ağaçlarının altında,biraz salaş ancak bir o kadar da doğal mekandır Köfteci Orhan.
Pınarbaşı, İzmir'de ancak şehirde olduğunuzu unutturacak kadar doğal bir yerdir.Son yıllarda düğün ve sünnetlerin yapıldığı mekanlar arttı.Özellikle hafta sonları kolay ulaşılamıyor ama Köfteci Orhan doğallığı ve mütevaziliği ile gidilmeye değer bir lezzet durağı.
Hafif bir şekilde çalan Türk Sanat Müziği eşliğinde masanızda; gerçek köfteleri,çok güzel yoğurt,cacık ve piyazı ve kemalpaşa tatlısını tadıyorsunuz.
Evet bu kadar ancak hepsinde de çok iyiler.
Kışın geldiğinizde büyük kapalı ortamları da var.

 

DEĞİRMEN RESTAURANT  (DAVUTLAR / KUŞADASI)

Bizim şehrin karmaşasından doğaya kaçış mekanımız.İzmir'e yakın olması nedeniyle gezi tercihlerimizde ilk sıralarda olan yer..(Bazen kahvaltı,bazen akşam yemeği)

Değirmen Restaurant'a, Kuşadası-Söke yolu çıkışında Davutlar milli parkı yol ayrımından 4 km sonra ulaşılıyor.Değirmen Park içinde bulunuyor.Burası aslında uçsuz bucaksız bir çiftlik alanı.Bir anlamda vaha.

(Değirmen Restoran'ında içinde bulunduğu Değirmen Park bir günü geçirebilecek kadar güzel..Ayrıca bir gezi yazımda burayı anlatmayı düşünüyorum.)

Değirmen Restaurant'ın kapalı alanı çok güzel bir taş bina, içinde tarihi bir çok objenin bulunduğu bir müzeyi andırıyor.

Açık alanı ise,Dilek Yarımada'sının muhteşem manzarasını gören,yaz sıcaklarında serin rüzgarlar ile huzurlu anlar geçirebileceğiniz bir teras.

Ürünler, (zeytinyağı,ekmekler,sebze ve meyveler,et ve süt ürünleri) çiftlikten elde edilen organik ürünler.Deneyimli şefler ile bu ürünler muhteşem lezzetlere dönüşüyor.Mezeler,ara sıcaklar,ana yemekler ve tatlıların Ege mutfağının güzel yorumlarını burada bulacaksınız. 

Sabah kahvaltısı ise çiftlik ürünlerinden olduğu için gerçek köy kahvaltısı.

DEĞİRMENDE ALABALIK RESTAURANT  (DENİZLİ)
Restaurant ilk olarak 1957 yılında un değirmeni olarak kullanılmış ve adını buradan almış.20 yıl değirmen olarak kullanıldıktan sonra suyunun ve ortamının doğallığı,huzur veren ortamı ile zaman içinde bugünkü halini almış.Denizli şehir merkezine 4 km mesafede Kayhan beldesinde.Restaurant çok büyük açık ve kapalı alandan oluşuyor.Düğün,sünnet ve özel toplantılar içinde hizmet veriyor.
Denizli'de en iyi balık yenebilecek yerlerin başında geliyor.
Bizim favorimiz; güveçte kaşarlı alabalık ve güveçte mantar oluyor çoğu defa..

 

Çok geniş soğuk meze seçenekleri var,ara sıcakları ve sıcakları ile de çok rağbette.(alkollü içecekler de bulunuyor)

İZMİR'İN SİMGELERİNDEN KUMRU  (KUMRUCU ÖMÜR / BOSTANLI-İZMİR)
Kumru, İzmir'in özelliklede Çeşme'nin simgelerindendir.Kumrunun en özel yanı ekmeğidir.Kumru ekmeği nohut mayası kullanılarak yapılıyor.Bronz rengini ve lezzet sırlarından birini de pekmeze yatırılmasından alıyor.Üzerinde altın sarısı susam da bu lezzete eşlik ediyor.
Kumru'nun İzmir'de en güzel yapıldığı yerlerden biri de Bostanlı-Karşıyaka'daki Kumrucu Ömür.
Bizim genelde tercih ettiğimiz ''Yengen'' aslında içinde; sucuk,sosis,salam,kaşar peyniri ve domates bulunan bir çeşit karışık kumru.Burada kumruda kullanılan tüm ürünler çok kaliteli ve lezzetli.

Hem kumru ekmeği,hem de içine konulan sucuk,sosis,salam ve kaşar peyniri mangalda kömür ateşinde hazırlanıyor.

MENDERES PİDE SALONU  (AYDIN)
Menderes Pide Salonu,pide diyarı Aydın'da merkezde bulunuyor.1999 yılında kurulmuş.
Aydın'da görev yaptığım dönemde tavsiye üzerine gitmeye başladığımız ve tüm pide çeşitlerini çok beğendiğimiz pideci.
Aydın'dan ayrıldıktan sonra yolumuz Aydın üzerinden geçerse uğramaya çalışıyoruz.
Başyapıt Tahinli Pide'den başlamak istiyorum.Pidelerden sonra tatlı olarak da yenilebilir.Ama başlıbaşına bir ana pidedirde..
Pide hamuru yoğun tahin ile yoğruluyor.(Pide hamuru bile aslında tahinli,yumuşacık)
Sonra üzerine fazlaca tahin dökülüyor ve fırına veriliyor.Sade tahinli,cevizli,antep fıstıklı,ballı olarak servis ediliyor.
Huzurlarınızda tahinli cevizli olanı..

Hazırlanışı..

KOVADA GÖLÜ MİLLİ PARKI'NDA KAMP VE YÜRÜYÜŞ  (EĞİRDİR / ISPARTA)
Eşsiz güzellikte bir milli park olan Kovada Gölü Milli Parkında ve muhteşem Kovada gölünde kamplı yürüyüş yapmak,o atmosfer içinde bir günde olsa yaşamak için 16.04.2016 günü İzmir'den bir arkadaşımla yola çıkarak, Aydın,Denizli,Dinar,Isparta yolunu takip ederek akşam saatlerinde Eğirdir'e ulaştık.
Eğirdir Gölü; mevsimlere,gökyüzünün görüntüsüne ve günün değişik saatlerinde aldığı renk tonlarına göre literatürde yedi renkli göl olarak bilinir.Bugün ise bize çok daha farklı bir yüzünü gösterdi.Güneş batmadan hızlı bir şekilde Eğirdir güzelliklerini görebilmek için tur yaptık ve Yeşilada'da Big Apple Restaurant'ta her zamanki huzur ve güleryüzlü atmosferde yörenin lezzetlerini bir kez daha tattık.
Saat 22.30 gibi kamp yapacağımız alana hareket ettik.Kovada Gölü Milli Parkı girişi Eğirdir'e yaklaşık 30 km mesafede.Milli Park günübirlik kullanım alanında çadırlarımızı kurduk ve saat 23.30 gibi uykuya çekildik.Bu sırada hava sıcaklığı 8 derece idi.Bol oksijen ve çiçek kokuları ile rahat bir uykudan sonra 17.04.2016 Pazar günü saat 05.45 de uyandık.Hava sıcaklığı 4 derece idi.Pratik bir kahvaltıdan sonra saat istikametinin ters yönünde 07.00 sıralarında yürüyüşe başladık.

Eğirdir Sivri'sinin Merdiboluk mevkiinden ve Altınkum Plajından görüntüleri..

Akpınar Köyü'nden Eğirdir'in görüntüsü..

Eğirdir Yeşilada'daki küçük marina..

KEBAPÇI KADİR  (ISPARTA)
Isparta'nın kendisine özgü en önemli ürünlerinden biride kebap.Isparta'da kebap kültürünün temsilcilerinden olan Kebapçı Kadir, 1851 yılından bu yana hizmet veriyor.Günümüzde işletmeciliği 4.kuşak Hüseyin Açıkalın tarafından yapılmaktadır.
Bu başyapıt lezzetin yapım aşamaları da şöyle başlıyor;
Hayvanlar doğal ortamlarda yetiştiriliyor.Kebabın yapım serüveni,özel fırının çalı kökü veya meşe odunu ile saatler öncesinden ısıtılmasıyla başlıyor.Şişe takılmış kuzu,oğlak,erkeç kaburgaları fırın duvarına paralel olarak içi su ile dolu bakır tava üzerine sıralanıyor.

2 saat alev ve 1.5 saat korda pişiriliyor.Buhar ve alevin birleşmesinden doğan mis kokulu odun alevi ile nar gibi kızaran kaburgalar,bakır tabakla tırnaklı pide ile servis ediliyor.Kaburgaların fırında yüzde elli fire vermesi ile zararlı yağlar bakır tavanın içinde kalıyor.Alevin karşısında kızaran kaburganın yağları doymuş yağlar.Bu özelliği ile Isparta kebabı, Türkiye ve dünyada en az kolestrole sahip kebap ünvanını almış.

Kabune pilavı,geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan bir Isparta lezzeti.Özel dolgun pirinçler,et suyu ilave edilerek, saç ayağında üzüm asmasının çırpısıyla hızlı ateşte 15 dakika pişiriliyor ve kaynatılıyor.Suyunu çekmiş ve pişmiş olan pirincin üzerine ocaktan indirmeden önce tereyağı dökülüyor.Servis yapılırkende, en altta nohut ve etin porselen çorba kabında en alt bölüme yerleştirerek üzerine pirinç takviye edilerek ve bunu ters bir şekilde tabağa kapatıp,et ve nohut üzerine gelecek şekilde servis yapılıyor.Isparta'da Kabune pilavı günümüzde, düğünlerde,mevlütler ve toplu yemeklerde verilmeye devam ediyor.

AYNALI BÜFE'DE KÖMÜRDE SANDVİÇ   (BORNOVA / İZMİR)
Yılların Aynalı Büfesi.Ege Üniversitesi öğrencilerinin,Bornovalı'ların,İzmir'lilerin,ününü duyanların, bilenlerin kömürde sandviç de vazgeçemediği lezzet durağı.Gece geç saatlere kadar açık olan Aynalı Büfe'de müdavimleri kalabalık bir ortam oluştursa da servis oldukça hızlıdır.
1992 yılından bu yana Kömürde sandviç zamanımız geldiğinde en azından yılda bir kaç defa uğrarız.
Kömürde sandviç İzmir'in en lerinden,İzmir'e özgü lezzetlerdendir.
Tercihimiz duble kaşarlı sandviç oluyor.
Duble kaşarlı sandviç yediğinizde uzun bir süre bir şey yemeyeceğiniz kesin hatta öğün bile atlayabilirsiniz.
Kömürde sandviç ile ün yapmış mekan son yıllarda listesine eklediği başka lezzetleri ile de iddialı.
(Bir sandviç ne kadar büyük olabilir ? Ondan bile büyük)

 

SAMSUN PİDE EVİ  (BORNOVA / İZMİR)
Samsun Pide Evi, İzmir'de Samsun pide lezzetlerinin tadılabileceği yerlerin başında geliyor.Bornova'da işlek caddelerin üzerinde olmayan, mütevazi bir sokak arasında bulunan lezzet ve kalite düşkünlerinin geldikleri pide cennetidir bir anlamda.
Porsiyonları oldukça büyüktür.
Kavurmalı pidesi efsanedir.Kapalı kıymalı,kuşbaşılı,pastırmalı,cevizli kaşarlı,dört mevsim pideleri tercih ettiğimiz pideler.Bunların dışında çok geniş pide seçenekleri var.
Damak zevkinize uygun harika pideleri bu şirin,kaliteden taviz vermeyen aile işletmesinde bulabilirsiniz.
Ayrıca; tavuk güveç,güveçte köfte,muhlama,ızgara et ve tavuk seçenekleri de pideleri kadar başarılı ve leziz.

ANTEPLİ RAMAZAN USTA   (BAYRAKLI / İZMİR)
Antepli Ramazan Usta lezzetleri ile 15 yıl önce tanıştık.İlk yerleri Bornova Büyük park karşısında idi.Küçük olan mekan önünde sıra bekleyip boşalan masalara geçilirdi.
Daha sonra şimdiki geniş ve modern yerine geçtiler.
Mekan değişti belki ama lezzetler hiç değişmedi,eski lezzetlere menülerinde yenileri eklendi.
Antepli Ramazan Usta,Antep mutfağının İzmir'de başarılı bir temsilcisi.Biz her defasında farklı lezzetlerini denemekten keyif alıyoruz.Ancak bu gidişimizde;
Ali Nazik Kebabı (dana etli ve közlenmiş patlıcan yoğurtlu,antep fıstıklı)..

 

Halep İşi (Tavuk etli,antep fıstıklı)..

 

Ciğer Şiş denedik.Hepsi de çok güzeldi.

DARDENİA FISH / SUSHI RESTORAN   (GÖKTÜRK-EYÜP / İSTANBUL)
Göktürk; Kemerburgaz'dan sonra İstanbul'a yakın ama uzak,temiz havası,orman manzarası ve kaliteli yerleşimi ile çok özel bir belde.
Uzun bir süredir duymakta olduğum Dardenia lezzetleri ile Göktürk'te tanıştık.
2011 yılında kurulan Dardenia,Dardenal firması kuruluşu.
Nisan 2016 da olduğumuz günlerde 6 restoranı var, ve hepsi de İstanbul'da.
Dardenia restoranları; taze,katkısız ve hijyenik deniz ürünlerinin tadını uygun fiyata doya doya yaşama ilkesi ile kurulmuş.Geleneksel balık-ekmek lezzetini modern ve yenilikçi bir yorumla sunuyor.Dardenia Fish/Bread markası ile şu anda Türkiye'nin ilk ve tek balık-ekmek zinciri.
Hiçbir katkı maddesi ve koruyucu içermeyen malzemeler kullanılıyor,balık uzmanı oldukları için doğal ortamında gelişen balıkları yerinden getiriyorlar.

Fener Balığı kavurma gurme lezzetler menüsünden ve damak çatlatan cinsten..
Sunumda; anbalajlar da geri dönüşümlü karton kullanılıyor.Böylelikle müşterilere hijyenik şekilde servis hedeflenmiş.
Kızartmalarda en kaliteli Ayçiçek yağı kullanılıyor ve kesinlikle trans yağ kullanılmıyormuş. 

KUEFFETTE'DE KAHVALTI  (EDREMİT / BALIKESİR)
Kökeni Orta Asya olarak kabul edilen bir çok yazıtta adına ''Kuefettue'' denen ve ''yoğrulmuş et'' anlamına gelen bir yiyecekten söz ediliyormuş.
Mezopotamya'da ise ''Kufette'' yani ''ezik et'' olarak söz edilmiş.
Mekanın ismi buradan geliyor.Ortam ve dekorasyon çok güzel.
Yeni bir mekan ancak; kaliteli hizmet anlayışı ve güzel lezzetleriyle bu bölgenin en iyilerinden.
Çorba,köfte çeşitleri ve et seçenekleriyle çok gözde bir lezzet durağı.
Ancak biz bu defa Kueffette'de kahvaltı yaptık.

Sabah kahvaltısı iki seçenekli.İlki hazır kahvaltı tabağı olarak sunuluyor.
İkincisi serpme kahvaltı.
Edremit ve Burhaniye yöresinin sızma zeytinyağını bu kahvaltıda bir çok çeşitte tadıyorsunuz.Zeytinler ve peynir çeşitleri yöreden ve çok kaliteli.Bütün çeşitlere tam not veriyoruz.Serpme kahvaltı anlayışınız burada farklı bir anlam kazanıyor.
Kahvaltıda sevdiğiniz bir şeyi tekrar isteyebiliyorsunuz.Bunun için fiyat farkı alınmıyor.Çay sınırsız.Nisan 2016 da kişi fiyatı 23 TL.
İzmir'e biraz uzak da olsa bu yolu katederek kahvaltıya gelmeye değer.. 

AKIN'IN YERİ BALIK RESTORANI  (ÖZBEK AKKUM / İZMİR)
İzmir'de tercih ettiğimiz favori balık mekanımızdır Akın'ın Yeri.
İzmir'e yakın sessiz sakin bir yer olan Özbek Akkum'da bulunan Akın'ın yerine ulaşmakta bir o kadar keyiflidir.
İzmir'den eski Çeşme yolu yönünden ilerlerken Urla kavşağından sonra ilk istasyondan sağa doğru dönüp,yemyeşil bir yoldan devam ediyorsunuz.Yolun her iki tarafında bulunan çiçek bahçeleri eşliğinde Özbek'ten geçip Limana ulaşıyorsunuz.
Akın'ın yeri 1970 yılında kurulmuş.Sıcak mısır ekmeği,köy tereyağı,hurma zeytin,birbirinden lezzetli özenle hazırlanmış mezeler,her çeşit taze mevsim balıkları ve her mevsimde bambaşka lezzetler..

Akkum Limanı manzarası eşliğinde işini çok iyi bilen garsonlar aksama olmaksızın,servise başlıyorlar.Ortamın verdiği rahatlık ve huzuru baştan sona kadar yaşıyorsunuz.

ŞİŞÇİ RAMAZAN'DA ŞİŞ KÖFTE   (KORKUTELİ / ANTALYA)
Antalya'da yöresel yemeklerin en bilinenlerinin başında şiş ve piyaz gelir.
Bu yöresel tatları 45 yılı aşkın bir süredir sunan Şişçi Ramazan damak tadına düşkünlerin vazgeçilmezleri arasında.
Korkuteli özellikle yaz aylarında Antalya'ya giderken yüksek rakımda olması ve yayla konumuyla son serinleme yeridir.
Denizli yönünden girişte yol kavşağında solda kalıyor Şişçi Ramazan'ın çarşı şubesi.Ben hep bu şubeyi tercih ediyorum.Antalya Konyaaltı'da dahil olmak üzere dört şubesi var.

Korkuteli'nde Arap Hüseyin ve Arap Yılmaz'ın yanında çırak olarak işe başlamış Ramazan Özalp.
1970 yılında ilk lokantasını Korkuteli'nde açmış.

Şiş köfte, kendi çiftliklerinde yetiştirdiği küçükbaş (keçi ve kuzuların yalnızca kaburga eti kullanılıyor) hayvanların etinden hazırlanıyor.
3 gün dondurucuda dinlendirilen et,üzerine yalnızca tuz konularak kömür ateşinde pişiriliyor.Ardından kimyon ve doğranmış maydanoz ekleniyor.Doğranmış pideyle zemini hazırlanan tabağa,aynı ızgarada pişmiş soğan ve biber koyuluyor.

SAKLI CENNET RESTAURANT   (YUKARI KIZILCA - KEMALPAŞA / İZMİR)
İzmir'in yaz sıcağında serinlik,kışın sıcak bir ortam,huzur,sessizlik.
Tam bir kaçış noktasıdır bizim için Yukarı Kızılca Beldesi.
İzmir'den Kemalpaşa'ya oradan Yukarı Kızılca'ya yaklaşık 40 km'lik bir yol ile ulaşılıyor.
Mahmut Dağı'nın eteklerinde doğanın içinde görsel manzaraların tam ortasında olacağınız bir yerdir Yukarı Kızılca.
Yukarı Kızılca üstlerinde Asarlık tepesi üzerinde bulunan Saklı Cennet Restaurant gittiğinizde dönmeyi bir türlü istemeyeceğiniz yerlerden..
İç mekanında,bahçesinde ve özellikle müthiş manzaralı ön terasında; köy kahvaltısı yapabileceğiniz,ızgara,et,balık çeşitlerini lezzetli ve güzel sunumları ile tadabileceğiniz ve çoğunlukla bizim yaptığımız gibi bir şeyler içebileceğiniz bir güzel yerdir.
Bu kadar övgü az bile...

Izgara köftesi; katkısız,dana ve kuzu eti karışımından yapılıyor.Bu yüzden burası bizim köfte mekanımız.İzmir'de ve Türkiye'de ender güzel köfte lezzetlerinin başında gelir bizim için.