İSHAK PAŞA SARAYI - AĞRI DAĞI EFSANESİ ( DOĞUBEYAZIT / AĞRI )
'' Ağrı Dağı'nın yamacında, dört bin iki yüz metrede bir göl var, adına Küp gölü derler. Göl bir harman yeri büyüklüğünde. Çok derinlerde. Göl değil bir kuyu. Gölün dört bir yanı, yani kuyunun ağzı, fırdolayı kırmızı, bıçak ağzı gibi ışıltılı kayalarla çevrili. Sonra gölün mavisi başlar. Bu, bambaşka bir mavidir...
Gülbahar, Ahmed'i Küp Gölü'nde yitirdi. O gün bu gündür, Küp Gölü'nün oralardan geçenler, gölün kıyısında oturmuş, kara, ışık gibi akan uzun saçlarını sırtına sermiş, başı iki elleri arasında gözlerini som mavi suya dikmiş Gülbahar'ı görürler. Arada sırada Ahmet, gölün sularında Gülbahar'ın gözüne gözükür. Gülbahar kollarını açıp Ahmed'e yürür ve '' Ahmet, Ahmet ! '' diye bağırır. Sesi bütün dağda yankılanır.
Göl kaynar, Ahmet silinir, Gülbahar silinir, küçük ak bir kuş gelip kanadını suyun som mavisine batırır ve sonra da bir atın kapkara gölgesi suyun üstünden gelir geçer. ''
Ağrı Dağı Efsanesi kitabında böyle anlatır Yaşar Kemal, birbirine kavuşamayan Gülbahar ile Ahmed'in İshak Paşa Sarayı'nda geçen destansı aşkını..
Türkiye'nin Turizm tanıtım afişlerinde yıllardır en çok gördüğüm görüntülerden biri de İshak Paşa Sarayı'nın görüntüsüdür. Türk Mimari tarihinin en güzel eserlerinden İshak Paşa Sarayı, Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesine 8 km mesafede bulunuyor.