Sayfalar

27 Aralık 2020 Pazar

KEKLİKTEPE'DEN URLA'NIN DENİZİNE ARKAS SANAT'DAN BAKMAK   (URLA/İZMİR)

Ormanın ve zeytin ağaçlarının arasından Kekliktepe'ye çıkıyoruz. Arkamızda Urla'nın lacivert denizi.. Beyaz ve modern mimarisiyle Antik Yunan Dönemi tapınaklarını andıran büyük bir yapı karşımıza çıkıyor.
Binanın etrafını saran sütunları geriye doğru dikdörtgen uzanan zemini, kademeli girişiyle Antik tapınakları andıran yapı ''Arkas Sanat Urla'' nın girişine geldik.
Yapı Ege'nin özel bölgelerinden olan Urla'nın doğal çevresinin içinde bulunuyor. Tasarımın ana amacı; doğal çevre içerisinde, sanat odaklı sıra dışı program aracılığı ile özel bir mekansan deneyim sunmak..
Eylül 2020 de açılan Arkas Sanat Urla'yı gezmek için heyecan duyuyor ve sabırsızlanıyoruz.
ARKAS ART URLA / URLA - İZMİR - TURKEY
Arkas Art Urla presents a comprehensive selection from the Arkas Collection, which is created in line with Lucien Arkas' interest in art and collecting. Bringing together works from various fields of art, Arkas Collection consists of paintings, sculptures, carpets, tapestries, armour and glass objects from Turkey and abroad, reflecting artistic production in different historical periods. Works from the Arkas Collection have been exhibited periodically at Arkas Art Center as well as in important museums in Turkey and abroad.
Each work in the collection is preserved in museum standards with the aim of handing them down to the next generations and sharing them with art enthusiasts. In accordance with this aim, Arkas Art Urla opened in September 2020 with the passion of reaching art to large masses and contributing to İzmir's cultural life, preceded by Arkas Art Center in 2011 and Arkas Maritime History Center in 2012.
On the ground floor of Arkas Art Urla, works by significant representatives of European painting and sculpture from late 19 th and early 20 th centuries welcome the visitors.
On the upper floor, a selection of European armour from the 16 th and 17 th centuries, Renaissance tapestries and Anatolian carpets are exhibited. Exhibition route ends in the glass gallery on the upper floor, consisting of marbl replicas of temples from the Antique Period and a selection of the busts of Roman emperors.

Daha önceden telefon ile ziyaret için randevu aldık. Ziyaret saatimize yakın bir zamanda giriş katındaki kapıdan girerek geziye başladık. Görevlilerden sesli rehber alarak 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başı Avrupa resim ve heykel sanatının önemli temsilcilerinin eserlerini tanımanın adımını attık. 
Eşşiz tablo ve heykelleri görmeden önce, Arkas Sanat Urla'yı İzmir'e kazandıran Bay Lucien Arkas'dan söz etmek gerekli.
Lucien Arkas, yaşadığı şehir İzmir'e iş ve istihdam imkanları dışında sosyal ve kültürel katkılar da koymaya çalışan tutkulu bir iş insanı. Onun önderliğinde eğitimden sanata, spordan çevreye birçok alan da Arkas Holding'in uzun soluklu sosyal sorumluluk projeleri geliştirildi ve sürdürülüyor.
'' Paylaşılmayan güzelliğin değeri kalmaz '' sözüne çok inanıyor ve sanatın güzelliğini paylaşıyor. 
Giriş katında ziyaretçileri karşılayan tablo ve heykellerden oluşan seçki, 19. yüzyılın sona erip 20. yüzyıla girildiği, sanat tarihinin en heyecan verici, yenilikçi dönemlerinden birinin yaşandığı yıllarda, Paris ve çevresinde bir araya gelen, resim ve heykel alanında modern sanatın öncülerinin eserlerini bir araya getiriyor.
2000 adet tablo ve çok sayıda tablonun bulunduğu salonda sesli rehber ile eserlerin hikayelerini duyarak gezmek keyif veriyor. Yazımda hepsinin görsellerini paylaşmam imkansız. Ancak benim etkilendiğim bazı eserleri paylaşmak isterim sizlerle..
   O halde başlayalım...
'' Öğleden Sonra Kış Güneşi '' (1902)
(Emile CLAUS   1849-1924)

Amsterdam'da Kanal   (1934)
(Moise KISLING   1891-1953)
Andre Gide Portresi ya da Andre Gide 21 yaşında  (1890)
(Jacques Emile BLANCHE   1861-1942)
Su Kenarındaki Kadın   (1889)
(Louis ANQUETIN   1861-1932)
Dore Örtülü Kadın
(Firmin BAES   1874-1945)
Duvak Takmış Kadın Portresi   (1938)
(Jan SLUIJTERS   1881-1957)
Hyeres de Sokak   (1912)
(Maurice UTRILLO   1883-1955)
St. Mandrier Limanı   (1949)
(Moise KISLING   1891-1953)

Nü   (1935)
(Moise KISLING   1891-1953)

Şapkalı Kadın Portresi   (1911)
(Jan SLUIJTERS   1881-1957)

Bereli Kadın   (1936) 
(Kees VAN DONGEN   1877-1968)
Eski Dostuma   (1908)
(Andre LHOTE   1885-1962)


Çiçek Bahçesindeki Meryem   (1907)
(Maurice DENIS   1870-1943)
Mücevherli Kadın   (1929)
(Kees VAN DONGEN   1877-1968)

Malikanenin Küçük Hanımı   (1892-1896)
(Camille CLAUDEL   1864-1943) 

Üst kata devam ediyoruz. Burada birkaç yüzyıl geriye gidip tarihte bambaşka bir döneme adım atıyoruz. Bu bölümde Kuzey Rönesansı'nın  sembolist ve detaycı yaklaşımını yansıtan 16. yüzyılda Flaman Bölgesinde üretilmiş son derece nadide duvar halıları yer alıyor. Duvar halılarına, işlevselliklerinin yanı sıra birer sanat eseri niteliğinde olan ve ağırlıklı olarak Almanya, Avusturya ve İtalya bölgelerinden, 16. ve 17. yüzyılda hüküm sürmüş Avrupa hanedan üyeleri ve özel muhafızları için özel olarak üretilmiş zırh ve silah seçkisi eşlik ediyor.
Tanrılar Meclisi   (The Council of Gods)
Fransa - Fontainebleau  16. Yy. Yün

Bu bölümde klasik dönem Anadolu halıları da sergileniyor. 16. yy sonu ve 17. yy da Uşak'ta üretilmiş olan Osmanlı halılarının şöhreti İmparatorluk sınırları dışına taşmış. Bu halılar, o dönemde Avrupa'da üst sınıflar arasında çok rağbet görüyormuş..
Madeleine de BOULOGNE   (1648-1710)
Tören Zırhı Parçaları, Kuş Tüylü Miğfer, Kılıfında Tabanca, Yaldızlı İbrik, Gümüş Tütsülük, Mücevher Kutusu, Sandık Üzerinde Bir Bayrak ve Bir Trompet, Papağan, Kaideli Saat, Yerde Bir Davul ve Gürz.
Halı - Sezar'ın önünde Eğilen Kleopatra
Flandre - Brüksel. Yaklaşık 1560 yılı. İpek ve yün.



Uluslararası müze standartlarına uygun şekilde muhafaza edilip sergilenen eserlerin sunumunda, eserlerin belli bir hikaye oluşturacak şekilde, dönemsel olarak birbiriyle anlamlı bir ilişki içerisinde olmasına özen gösterilmiş.



Burganya Dükü ve Hollanda Hükümdarı Philippe le Bon'un Yüce Gönüllülüğü   (1888)
(Pieter von der OUDERAA)
Arbaletçi
Flaman bölgesi, Brüksel, Yaklaşık 1530 yılı
Yün ve ipek
Arbalet







Gün içerisinde değişim gösteren güneş ışığı etkisiyle gerek dış mekanda yer alan kolonlar gerekse pencere ve ışıklar sayesinde ziyaretçiler değişken bir mekansal atmosfer deneyimliyor.. Yapının tasarımı, mimari tasarım ödülüne layık görülmüş.
Üst katta bambaşka bir dünyaya adım atıyoruz.. Cam galeri ve bu galeride ışığın değişim ve yansımaları..
Sergi turu, Antik Dönem tapınaklarından mermer replikalar ve Roma İmparatorlarının mermer büstlerine ait bir seçki sunan cam galeride sona eriyor.
Cam galeriden sonra bir bina daha var. Kütüphane kompleksi ve büyük salon. Ancak ziyarete kapalı.


Artemis Tapınağı
Apollon Tapınağı
Bergama Zeus Sunağı
(Pergamon Altar)








Yapının tamamında doğal taş kullanılmış. Kullanılan doğal taş malzeme niteliği, yalın mimarinin gün ışığı ile olan etkileşimini görsel açıdan güçlendirici bir özellik taşıyor.

Koleksiyondaki eserler, Arkas Sanat Merkezi'nde gerçekleşen pek çok serginin yanı sıra yurt içi ve dışında önemli müzelerde de dönemsel olarak sergileniyormuş.

Antik dönemden etkiler taşıyan yalın ve etkileyici mimarisi eşliğinde Arkas Sanat Urla gezimizi bitirdik. Bu gezi için yarım günü ayırmak gerekli. Çok faydalı ve özel bir deneyim oldu..
Yenice Mahallesi, Sefaköy Caddesi   No: 23   Urla / İzmir
Tel : 0232 7610480
Şimdi vakit Urla'nın lacivert denizi ile buluşmak. Urla İskele'nin yavaş işleyen zamanının içine karışmak. Temiz havasını solumak ve yürümek..


Pandemi nedeniyle ıssızlık alabildiğine... Tabi bir de Aralık ayının sonları, soğuk hava da etkili.
Ama Urla'nın en güzel anları...





İskelenin birbirine bitişik balık restaurantları kapalı..











Öğleden önce başladığımız Arkas Sanat Urla gezisi ve Urla İskele'de uzun yürüyüş sonrasında acıktık. Adını bildiğim ancak lezzetlerini bugüne kadar deneyemediğimiz '' Paletto '' karşımıza çıkıverdi. Tabi sadece paket servis hizmeti veriyor..
Hayat normale döndüğünde burada olmak, tarihi ve özgün binanın içinde bir şeyler yemek-içmek çok güzel olur.




Pizza seçimimiz iyi tercih oldu..

İşte bir Urla günü böyle geçti..


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder