Sayfalar

22 Haziran 2020 Pazartesi

DÜZLER'DEN SELVİLER BELDESİ EDİNCİK'E YÜRÜYÜŞ    07.06.2020
'' Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni. ''
'' Tepemde bir de çınar olursa taş maşta istemez hani.. ''
diye vasiyet etmiş Nazım Hikmet.
Bu yürüyüşte çok şeyler öğrendim ancak beni etkileyen görüntülerden biri de; Kapıdağ Yarımada'sına bakan, selvilerin gölgesinde, aşağısında zeytin ağaçları ve alabildiğine uzanan Erdek maviliğini gören bu tarihi mezar taşları oldu..
Nazım Hikmet'in vasiyetindeki yere ne kadar da benziyor..
   Bu görüntü Edincik yakınlarından. Bandırma-Erdek yolunda ya da Bursa-Çanakkale yolunda tabelasını gördüğüm bu beldeye bir hafta sonu yürüyerek gitmeye karar verdim.
   Edincik adeta keşfi yapılmamış bir yeşil Cennet. Evliya Çelebi'nin ifadesiyle '' İnsanın yüzüne sabah rüzgarı üfleyen '' Edincik; çeşmeleri, mezarlıkları, camileri, hamam, tarihi ev ve çınarlarıyla tarihi içerisinde bulunduran bir belde..
Yürüyüşe BAGFAŞ önünden başladım. Erdek yolu üzerinde önce Düzler'e geldim.Burada Hadrian Tapınağını gezdim. Sonra Düzler sahilinden zeytin ağaçları arasından Edincik'e çıktım.Edincik içinde uzun zaman geçirdim ve Bursa-Çanakkale ana yoluna çıkarak Bandırma'ya yürüyerek geziyi bitirdim.Bu etap 34.6 km sürdü.



Düzler, ince kumlu uzun bir plaja sahip. Sabah erken başladığım yürüyüşümde sessizlik ve doğa ile baş başa yürüdüm.



Düzler'de yol üzerinde bulunan bu tabela Kyzikos Antik Kenti Hadrian Tapınağı'nı gösteriyor.Yoldan 50 m içeride gezmeye değer tarihi yapıları bulunuyor.
Hadrian Tapınağı MS. I. yy. da Jupiter adına yapılmaya başlanmış. MS. 117 de meydana gelen depremde tapınak yıkılmış. MS  124 de İmparator Hadrian, Kyzikos'u ziyaret edince tapınağın onarımı için yardım etmiş.
Anadolu'nun en büyük tapınağı olduğu bilinen Hadrian Tapınağının uzun kenarı 116.23 m ve kısa kenarı yaklaşık 70 m uzunlukta.
Hatip Aelius Aristides'in '' Tapınak denizcilere üç katlı yapısı ile yol gösterdi '' sözleri de bunu doğruluyor.
Kyzikos Antik Kentinde; Amfiteatr, Nekropol, Metroon, Bouleterion, Tiyatro ve Akropol gibi yapılar bulunmasına rağmen, kentin adını antik kaynaklarda '' Dünyanın sekizinci Harikası '' olarak anılan Hadrian tapınağı duyurmuş.
1.90 m çap ve 2.50 m yüksekliğe sahip olan Korinth sütun başlığı, Roma İmparatorluğu sınırları içinde yapılmış en büyük ve en zarif Korinth başlığı olarak kabul ediliyor.

Anadolu'nun en büyük tapınağını arkamda bırakarak Düzler sahilinden Edincik'e doğru yürüyüşe geçtim.Yol bir süre sonra dik çıkışlar ile devam etmeye başladı.Dönüp baktığım her yerde manzara eşsizdi..
Yazının başındaki selvi ağaçlı mezarlık bu yol üzerinde..

Daha yukarılarda Edincik'in hemen altında bir uğrak yeri karşıma çıktı.
Vadi Edincik..
Kapıdağ, Erdek, yeşillikler ve deniz manzarası olağanüstü. Lezzetleri ve içecekleri ile buralardan geçerken durup mola vermeye değer bir bakış noktası.




Uzun ve dik çıkışlardan sonra Vadi Edincik benim için çok iyi bir mola yeri oldu.



Vadi Edincik de geçirdiğim esintili zamanlardan sonra bir zamanların önemli kenti Edincik'in tarihinin içindeki ilk uğrak yerim Ulu Cami'ye geldim.
Ulu Cami, Çınardibi Mahallesinde Fabrika Sokağının sonunda yer alan, Edincik'in en eski camisi. Çınardibi Camisi olarak da biliniyor. İl Tutan Bin Abdullah tarafından 1368 yılında yaptırılmış.


Caminin doğu ve güneyi tarihi mezarlıklarla çevrili.
Mezarlıkta içlerinde Cami ile yaşıt olduğu bilinen yedi adet 3.9 metreye kadar çevreleri bulunan ulu Selvi ağaçları çok etkileyiciler.



Edincik'e gelen en eski Osmanlı ailelerine ait mezarlar arasında camiyi yaptıran İl Tutan Bey'in mezarı da bulunuyor.
Caminin doğusunda sürekli ağlayan bebek ve çocukların getirilip, üzerine yatırılarak dua edilmesi sonucu ağlama huylarını değiştireceklerine inanılan bir mezar bulunuyor. Buna halk arasında '' Ağlayan Dede '' ismi verilmiş..
Edincik Ulu Camisi'nden sonra ara sokaklara girdim. Ahşap eski evler zamanın getirdiği yıpranma ile harap görünseler de eski Edincik ile ilgili hayretler içinde kalmama neden oldular.
Terk edilmiş evleri de görmek beni üzdü..
M.Ö 4000 - 2500 yıllarına dayanan köklü geçmişi ile bilinen Edincik'te bu tarihi evler tarihe ışık tutuyorlar.
Sayıları oldukça fazla. Bazıların görüntülerini paylaşayım..


Turizm ve Kültür Bakanlığı'nın desteği ile az bir bölümü restore edilen Edincik'in tarihi evleri adeta beldenin simgesi haline gelmiş.







Edincik, eskiden Çanakkale- Bandırma- Bursa yolu üzerinde olduğu için ticari anlamda oldukça canlı durumdaymış. Fakat yeni yapılan yol beldenin 2 km güneyinden geçince ticaret eski canlılığını kaybetmiş..

Edincik, Balıkesir'in Bandırma İlçesine bağlı yaklaşık 6000 nüfusu olan bir belde. 1950 yılından bu yana yapılan nüfus sayımlarında nüfus hep aynı çıkıyormuş. 70 yıl önce de 6000 olan beldenin nüfusu bugün de aynı kalmış..


Gezerken yolum Süleyman Paşa Çınarı'na çıktı..
Ulu Cadde ile Fabrika Sokak'ın köşesinde bulunuyor. 30 m boyunda 6 metre genişliğinde olup yaklaşık 650 yıllık geçmişi bulunduğu tahmin edilen çınar ağacına, 1357 yılında Orhan Gazi'nin oğlu Süleyman Paşa'nın Rumeli'ye geçerken atını bağlayıp yemek yediği ve burada yanındakiler ile birlikte dinlendiği biliniyor. Edincik'in simgeleri arasında yer alıyor..
Ara sokaklar arasında bir tarih değeri daha.. Kız Dede Türbesi (Ulu Paşa Mescidi).
Hisar Mahallesi'nde Işık Pınarı yolu üzerinde bulunuyor.


Yapının batısında Ulu Paşa'nın sandukası bulunduğundan veya bu mekanın eskiden Belkıs'ın mezarının yeri olarak bilinmesi nedeni ile '' Kız Dede Türbesi '' olarak da bilinmektedir.
Ulu Paşa'nın mezar kitabesinde, ''Veli Bey'in oğlu Ulu Paşa'nın uzun sefer sırasında Allah'ın rahmetine kavuştuğu yıl 1408'dir.'' diye yazmakta.
Kitabesinde; 826 yılında Hacı Tolu'nun oğlu Yüce Emir Hacı Yolu'nun oğlu Veli'nin emriyle 1410 yılında yaptırılmıştır diye yazılmış.

Tarihi çeşmelerde antik kentlerden getirilen parçalar açık olarak görünüyor..



Sokak yürüyüşlerim bu defa beni Emir Sultan Camisi yakınlarına getirdi.
Emir Sultan Camisi, Bizans'ın elinde bulunan Edincik'in 1379 yılında Emir Sultan Hazretleri'nin emir subayı Emir Aydın Bey tarafından fethedilmesi sonucunda  1398 yılında inşa edilmiş.
Bu yıldan itibaren '' Kılıçla Hutbeye Çıkma '' geleneği sürüyormuş.. Altı asırdır Cuma ve Bayram namazlarında kılıçla hutbeye çıkılmakta. Cami, Emir Sultan Hazretleri'ne hürmeten yapılmış ve o zamanlar '' Cuma Camisi '' olarak kullanılmış. Bahçesinde Emir Sultan Hazretleri'nin iki emir subayının kabirleri bulunmaktadır. Komutanı Emir Aydın Bey'de burada şehit olmuş ve cami avlusuna defnedilmiştir.

Sokaklardan kentin meydanına doğru ilerlemeye başladım.




Edincik gezisinde zamanın burada yavaş işlediğini düşündüm. Sakinlik, sessizlik ve eski zamanların sokak yaşamı dikkat çekiyor..
Edincik'in büyük meydanına geldim. Bu meydan da bir çok kahvehane, çay bahçesi, kasap dükkanı var. Bölgede hayvancılık ile uğraşılması nedeniyle kasaplar fazla.
Her Cuma günü taze sebze ve meyvelerin bolca satıldığı pazarı kuruluyor Edincik'in..
Uzun yıllarca tarım ile uğraşan Edincik'te Cumhuriyet'in ilk yıllarında kalkınma projeleri ile ipek böceği yetiştiriciliği yapılmış, daha önceleri üzüm bağları ile ünlü olan Edincik, günümüzde yoğun olarak zeytinciliğin yapıldığı bir bölge.


600 yıllık Osmanlı geçmişini günümüze yansıtan ve yüzyıllar boyunca yaşamış binlerce kişinin ebedi istirahatgahı olan mezarlıklar; Hasandede mezarlığı, Işıkpınarı Mezarlığı, Düzçalı Mezarlığı, Hıdrellez Mezarlığı ve son yıllarda da kullanılan şehir mezarlığını kapsamaktadır. Bu mezarlıktaki selvilerden bir bölümü ululukları ile geçmişe ışık tutarcasına topraktan kalkıp göğe yükseliyorlar.

Bunların arasında 3-4 asırlık olanları varmış.



Tarihi Osmanlı mezar taşları arasında Kyzikos'tan getirilen antik parçalar da dikkat çekmektedir. Edincik'in doğusundaki mezarlıkta bulunan Çardak Selvi'nin 400 yıllık geçmişi bulunuyor.




Tarihi Camileri ve Evleri, Kentin simgesi haline gelmiş selvi ağaçlarını, dikkat çekici tarihi anıtsal mezarlıklarını, her köşe başında bulunan çeşmelerini, sakinliğini geride bırakarak Edincik'ten geçtim.




Bursa-Çanakkale ana yoluna gelip Bandırma'ya doğru yürümeye başladığımda, Evliya Çelebi'nin ifadesiyle '' İnsanın yüzüne sabah rüzgarı üfleyen '' yeri çok geride bırakmıştım..


General Balcı Parkı'nın yanından Bandırma merkeze doğru ilerleyerek 07.06.2020 Pazar günü bu anlamlı yürüyüşü tamamladım.



 

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder