SANDRAS DAĞI'NDA 11 YIL ARADAN SONRA
BEYAĞAÇ/DENİZLİ
Bu harika göl ve arkasındaki dağların güzeli Sandras Dağı benim için çok anlamlar ifade eder.
İçimdeki uzun yürüyüş tutkusunun, bir grupla yürüme başlangıcı 2006 yılı başlarında gerçek oldu.
İDADİK (İzmir Dağcılık Ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü) ile önceleri hafta sonları günübirlik doğa yürüyüşlerinin zorluk derecesini arttırarak yaz temel eğitimine başladık.Ciddi eğitimler,kaya tırmanışları,pratik uygulamalardan sonra seçilen ilk eğitim dağı Sandras'dı.
Bütün dağlar ve zirveleri ayrı bir güzellik.Ama dağların güzeli o zamandan bu yana hep aklımda kaldı.O kadar farklı dağlara gittik ama yolum Sandras'a bir daha düşmedi.Sadece 2014 yılı yazında araç ile Kartal Gölü'ne kadar çıktık o kadar..
8-9/Nisan/2017 tarihlerinde Sandras'da olma imkanını yarattım.Bloğumun yaratıcısı değerli kardeşim İlhan ile Cumartesi mesai bitiminde düştük yollara.
Nisan 2006 - Nisan 2017... Aynı mevsim,aynı zamanlar.
İzmir-Aydın-Nazilli-Karacasu-Tavas yolundan 4 saatlik bir yolculukla hava kararmak üzere iken Beyağaç ilçesine ulaştık.
Bölgedeki hava durumunu son birkaç gün meteoroloji'den devamlı takip ettim.Çok soğuk bir hava bekleniyor.Kamp yeri ile ilgili
düşüncem: 1900 m deki Kartal Gölü.Beyağaç ilçesine ulaştıktan sonra buraya yaklaşık 40 km bir yol var.Yol stabilize bile değil.Umarım hep böyle kalır..Gerçekten değer bilen,iyi niyetli insanlar,zorluklara katlanarak buralara gelebilir.Buralar hep doğal,hep temiz,hep yaban kalır...
Kartal Gölü yerine 1500 m deki Karagöl'de kamp atmaya karar veriyoruz.
Doğru karar verdiğimizi sabah daha iyi anlayacağımızı bilemeden..
Karagöl'e karanlık havada küçük yön levhalarını takip ederek,devamlı çıkarak saat 20.00 gibi geldik.
Sessiz ve doğal dünya.Ay ışığı dolunaya yakın,yer yer yıldızlar görülebiliyor.
Göl kenarındaki izleri yol bilerek ilerlerken 500 m ileride bir ışık gördük ve oraya yöneldik.
Işık; 2 araçla tesadüf o ki, İzmir'den gelen 5 kişilik bir doğasever grubundan geliyormuş.Biraz sohbet ettik.Karagöl'de kamp yapacaklarmış.Bu yıl daha yukarılarda çok fazla kar olduğunu söylediler.
Bizde onların 50 m ilerisinde göle çok yakın uygun bir yerde durduk ve ilk olarak çadırlarımızı kurduk.
Göle 2-3 m mesafede güvenli ateş yakma alanı oluşturarak,denemelere başladık.Denemeler diyorum çünkü yerlerdeki odun parçaları ıslak ve nemli.Uzun çabalardan sonra bulduğumuz kuru dallar ile ateşimiz yaktık.Hava -6 derece.
Soğuk çok önemli değil ama doğada yakılan ateş ayrı bir moral oluyor.
Ateşte yaptığımız çay,sohbet,hemen önümüzdeki gölün gizemli,puslu görüntüsü,tam karşımızda Sandras'ın zirvesi,gece bile görülebilen kar beyazlığı muhteşem oldu..
Saat 23.00 gibi artık çadırlarımıza geçmeye karar verdik.Komşularımızda uyumaya geçmişler.
Zaten geçmeye başlamış ateşimizi de söndürmeyi unutmadık..
Yarın sabah erken kalkacağız.Planımız 06.30 gibi uyanmak,dağ kahvaltısından sonra zirveyi denemek..
Bu arada telefonlar çekmiyor.Frekans kirliliği yok.Uyku tulumlarımız içinde olabildiğince konforlu bir uykuya dalıyoruz.
Sabah saat 06.15 de kuş sesleriyle uyandım.Çadırımın kapısı açtığımda karşılaştığım manzara..İşte hayat..
Bu görüntüyü çektim.Bir süre böyle baktım...