SAKIZ ADASI (CHIOS) , SUYUN KARŞI KIYISINDA OLMAK ... ( YUNANİSTAN )
Sakız Adası (Chios); Tarihi, denizi, tavernaları, yemekleri ve sıcacık güler yüzlü insanlarıyla deniz ve çiçek kokulu, sakız tadında bir ada. Bizim için Ege'de keşfedilmeyi bekleyen gizli bir hazine olan Sakız Adası'na gidiyoruz... İzmir'in hemen yanı başındaki Sakız Adası, Yunanistan'ın Kuzey Ege bölgesine bağlı ve Türkiye'den Sakız Boğazı ile ayrılıyor. Yunanistan'ın beşinci büyük adası. Yeşil pasaportumuzun sağladığı avantajlar ile sadece feribot biletimizi alarak ve sabah erken saatlerde Çeşme'de Ulusoy Limanı'na geldik.
Sakin ve mavi Ege Denizi'nde Sakız Adası'na yaklaşıyoruz. Yarım saatlik deniz yolculuğu sonrası Sakız Merkezi göründü bile...Yunan Gümrüğü'nde de adaya giriş izlemlerimiz hızla tamamlandı.
Kremalı börek (pudra şekerli). Alışkanlık yapacak türden lezzetli ve kaliteliydi.
Üstü köpüklü soğuk kahve olarak tanımlayabileceğimiz '' Frappe '' , Yunanistan'ın en popüler içeceklerinden biri olma özelliği taşıyor. En yaşlısından en gencine Frappe içiyorlar.. İlk kez 1957 yılında Selanik'te içilen Frappe'nin mucidi, bir hazır kahve firması çalışanı olan Dimitris Vakondios. Vakondios, arkadaşı hazır kahve tanıtımı yaparken aynı kahvenin sıcak değil de soğuk suyla hazırlansa nasıl olacağını düşünür. Bu sayede tesadüfen Frappe ortaya çıkar ve kısa süre içinde ülke genelinde yayılarak Yunanistan'ın milli içeceği haline gelir.
Ahni Kai Kanela'nın iç mekanı da Adalıların buluşma ve sosyal alanı gibi. Samimi ve huzurlu bir ortama sahip.
Ege Denizinin kuzeydoğusunda yer alan ada Karaburun Yarımadası'nın da karşısında yer alıyor.
Ada ismini bünyesinde çok fazla barındırdığı, ticaretini de yaptığı sakız ağaçlarından alıyor.Koraes Halk Kütüphanesi, Yunanistan'ın en önemli kütüphanelerinden birisi sayılıyor.
Adanın ismin nereden geldiğine dair birçok rivayet olmasına rağmen tam olarak bilinmemektedir. Mitolojide '' Poseidon '' veya '' Okeanos '' un çocuklarından birinin isminden geldiği veya efsanevi kral aynı zamanda adanın da kurucusu '' Olinopionos'un kızının ismi Chioni'den türediği rivayetlerden bazıları.Sakız Adası gezimiz çok güzel başladı. Nefis kahvaltıdan sonra şehir merkezi sokaklarında yürümeye başladık.
Ziyarete gelen herkesin gezip görmek isteyeceği tarihi yapılara sahip ada büyük, küçük 66 tane de köye sahip.
Gezdiğimiz Katedralin bahçesindeki, siyah ve beyaz çakıllarla yapılan, '' Votsaloto '' işçiliği göz kamaştırıcıydı. Sakız Adası mimarisinin dikkat çekici özelliklerinden biri de tarihi yapıların iyi korunmuş olması.
Tarihi mimari yapıların birçoğu restore edilerek konukevlerine dönüştürülmüş.
Sakız Adası sakinlerinin büyük bir kısmının Amerika'da, Kanada'da ve Avrupa'da yaşadıklarını öğrendik. Yaz aylarında, bu ülkelerden adanın sakinleri gelerek özellikle Mesta'da kendi evlerinde yazı geçiriyorlarmış.
Ayrıca Sakız Adası, Truva savaşlarını anlatan meşhur İlyada ve Odysseia eserlerinin sahibi Homeros'un da doğduğu ve bu eserlerini dünya kültür-edebiyatına kazandırdığı yer olma özelliğine de sahip.
Yunanca'da taverna, müzikli yemek yenilen mekanlar için kullanılıyor. Yunanistan'da tavernaların birkaç türü var. Bunlardan ilki ve en yaygını sahillerde yer alan '' psarotaverna '' denilen başta balık ve deniz mahsullerinin yapıldığı yerler. Bir bakıma Türk misafirlerin en sevdiği tavernalar da bunlar. Hele bir de psarotavernada canlı müzik de varsa değmeyin keyfe..
To Tsikoudo, deniz havası alarak yenilecek yemeğin en iyi adreslerinden.Denizden gelen hafif bir esinti, öğlen güneşi, fonda Yunan ezgileri, bir taverna masasına serpiştirilmiş mezeler, deniz ürünleri ve yanında buz gibi soğuk uzo (Ouzo). Her ne kadar milli içeceğimiz rakıya benzer özellikler taşısa da uzonun yeri ayrı. İçerisindeki anason dışında farklı aromalar da içeren yüksek alkollü bir içki. Neredeyse bütün uzo üreticilerinin hemen hepsi mübadele İstanbul'dan Yunanistan'a gelerek üretimlerini taşımışlar. 180 uzo üreticisi ve 370 çeşit uzo bulunan Yunanistan'da Uzo, ilk damıtmanın yapıldığı Bizans zamanından bu yana üretiliyor. İşte hayatın en iyi anlarından biri...Sakız Adası'nın Uzosu '' Kazanisto '' (illa ki en özeli siyah versiyon) ve yöresel ekmek masa da yerini aldı.. Kazanisto, geleneksel bronz kazanlarda yapılan 8 saatlik bir damıtma işleminin ardından kendine özgü lezzetiyle uzo severlerin beğenisini kazanıyor. Bileşiminde bulunan su, alkol, Chian anasonu ve diğer malzemelerle kendine has bir lezzete sahip.1896'dan beri Sakız Adası'nda bakır kazanlarda aynı sevgi ve saygıyla yapılan Kazanisto Uzo eşsizdi..Greek Salad ( Horiatiki Salad), bizim çoban salatanın daha zahmetlisi aslında. Yunanlılar ve Türkler birlikte o kadar uzun yıllar iç içe yaşamış ki, yemek kültürümüz birbirine çok benziyor. Hepsi adanın ürünü olan ; Domates, biber, salatalık ve soğan, Zeytin ve Yunanlıların beyaz peyniri olan fetanın eklenmesi ile salata tamamlanıyor. Bizim çoban salataya göre esprisi malzemelerin neredeyse bütün konuluyor olması. Bol zeytinyağı ile masaya getirildi.
Genellikle inek ve keçi sütünden yapılan '' Mastelo Peyniri '' Greek Salad'ın yanında özellikle tercihlerimizden oldu. Hellim gibi kızartılarak servis ediliyor.Porsiyonların büyüklüğüne dikkatinizi çekmek istiyorum... Önce Karides...Sonra Kalamar...
Porsiyonlar o kadar büyük ki; başkaca deniz ürününe yer kalmıyor. Çok önerilen ahtapot, çeşit çeşit ada balığını, gyros ve souvlaki yemeyi daha sonraki gelişimize bıraktık. Her şey o kadar güzel. Ve tabi ki sohbet de bir o kadar güzel...
Adanın merkezi eski çağlardan bu yana hep liman çevresinde bulunuyor.
Chios Town, Ada'nın hem merkezi hem de en hareketli bölgesi. Ada çok özellikli ve oldukça süprizlere sahip. Son derece özgün ve zengin.
Artisanal dedikleri, el yapımı dondurma üreten adanın özel dondurmacısı '' Kronos '' a geldik.
Kronos'un kurucuları, Dimitris ve Yorgo Theofanidis kardeşler 1920 yılında Trabzon'dan Atina'ya göç edip Kronos Dondurma Fabrikası'nı kurmuşlar. 1929 yılında Sakız Adası'na göç etmişler. Ailenin üçüncü kuşağı günümüzde titizlikle geliştirdikleri üretimi sürdürüyorlar.Gezdiğimiz Katedralin bahçesindeki, siyah ve beyaz çakıllarla yapılan, '' Votsaloto '' işçiliği göz kamaştırıcıydı. Sakız Adası mimarisinin dikkat çekici özelliklerinden biri de tarihi yapıların iyi korunmuş olması.
Tarihi mimari yapıların birçoğu restore edilerek konukevlerine dönüştürülmüş.
Sakız Adası sakinlerinin büyük bir kısmının Amerika'da, Kanada'da ve Avrupa'da yaşadıklarını öğrendik. Yaz aylarında, bu ülkelerden adanın sakinleri gelerek özellikle Mesta'da kendi evlerinde yazı geçiriyorlarmış.
Ayrıca Sakız Adası, Truva savaşlarını anlatan meşhur İlyada ve Odysseia eserlerinin sahibi Homeros'un da doğduğu ve bu eserlerini dünya kültür-edebiyatına kazandırdığı yer olma özelliğine de sahip.
Yunanca'da taverna, müzikli yemek yenilen mekanlar için kullanılıyor. Yunanistan'da tavernaların birkaç türü var. Bunlardan ilki ve en yaygını sahillerde yer alan '' psarotaverna '' denilen başta balık ve deniz mahsullerinin yapıldığı yerler. Bir bakıma Türk misafirlerin en sevdiği tavernalar da bunlar. Hele bir de psarotavernada canlı müzik de varsa değmeyin keyfe..
Biz adaya günübirlik geldiğimiz ve akşamına kalamadığımız için müzikli taverna ortamına kalamadık. Öğlen yemeği için, şehir merkezinde sahilde ''To Tsikoudo '' restoranı tercih ettik. Yunan müzikleri eşliğinde uzomuzu içerek hoş anlar geçirdik...
To Tsikoudo, deniz havası alarak yenilecek yemeğin en iyi adreslerinden.Denizden gelen hafif bir esinti, öğlen güneşi, fonda Yunan ezgileri, bir taverna masasına serpiştirilmiş mezeler, deniz ürünleri ve yanında buz gibi soğuk uzo (Ouzo). Her ne kadar milli içeceğimiz rakıya benzer özellikler taşısa da uzonun yeri ayrı. İçerisindeki anason dışında farklı aromalar da içeren yüksek alkollü bir içki. Neredeyse bütün uzo üreticilerinin hemen hepsi mübadele İstanbul'dan Yunanistan'a gelerek üretimlerini taşımışlar. 180 uzo üreticisi ve 370 çeşit uzo bulunan Yunanistan'da Uzo, ilk damıtmanın yapıldığı Bizans zamanından bu yana üretiliyor. İşte hayatın en iyi anlarından biri...Sakız Adası'nın Uzosu '' Kazanisto '' (illa ki en özeli siyah versiyon) ve yöresel ekmek masa da yerini aldı.. Kazanisto, geleneksel bronz kazanlarda yapılan 8 saatlik bir damıtma işleminin ardından kendine özgü lezzetiyle uzo severlerin beğenisini kazanıyor. Bileşiminde bulunan su, alkol, Chian anasonu ve diğer malzemelerle kendine has bir lezzete sahip.1896'dan beri Sakız Adası'nda bakır kazanlarda aynı sevgi ve saygıyla yapılan Kazanisto Uzo eşsizdi..Greek Salad ( Horiatiki Salad), bizim çoban salatanın daha zahmetlisi aslında. Yunanlılar ve Türkler birlikte o kadar uzun yıllar iç içe yaşamış ki, yemek kültürümüz birbirine çok benziyor. Hepsi adanın ürünü olan ; Domates, biber, salatalık ve soğan, Zeytin ve Yunanlıların beyaz peyniri olan fetanın eklenmesi ile salata tamamlanıyor. Bizim çoban salataya göre esprisi malzemelerin neredeyse bütün konuluyor olması. Bol zeytinyağı ile masaya getirildi.
Yemek sonunda bizim Laz böreğine benzeyen bir tatlı ve sınırsız Sakız Likörü ikram ettiler. Neredeyse tüm günü To Tsikoudo'da geçirecek bir havada ve durumdayız...
'' Ton logaryazmo parakalo (hesap lütfen) '' diyerek hesabı istedik. Adaya gitmeden önce ezberlediğimiz bir kaç Yunanca cümleden bir tanesi... Yunanlı garson ile karşılıklı gülüşüyoruz.
Adalardaki deniz ürünü çeşitliliği bizde yok ne yazık. Aynı deniz, aynı balıklar, aynı ürünler olduğu halde... Bizim gibi denizlerini talan etmiyorlar, etmemişler. Hem yaptıkları işe hem kendilerine hem de kültürlerine saygılılar. Balık olmadan yok olacaklarının farkına varmışlar. Yemek yediğimiz ya da gördüğümüz her taverna-lokanta, çoğunlukla aile işletmesiydi. İşini dürüstçe yapan, bozulmamış, basit, samimi, candan, sevecen insanlar...Chios aynı zamanda adanın şehir merkezinin de adı. '' Aplotaria Sokağı '' merkezde bulunan en işlek sokaklardan. Aplotaria Sokağı'nın başından yürümeye başlayarak ada yaşamının içine karışıyoruz...
Adanın merkezi eski çağlardan bu yana hep liman çevresinde bulunuyor.
Chios Town, Ada'nın hem merkezi hem de en hareketli bölgesi. Ada çok özellikli ve oldukça süprizlere sahip. Son derece özgün ve zengin.
Artisanal dedikleri, el yapımı dondurma üreten adanın özel dondurmacısı '' Kronos '' a geldik.
Bir o kadar çeşitli ve özel lezzetler. Ne kadar da bize benziyor...
Sakız Adası'nda sabah açılan işletmeler öğlen saat 14.00 de kapanıyor. 18.00 den sonra tekrar açılıyor. Siesta (öğlen saatlerinde dinlenme ve uyku zamanı) Yunanlıların vazgeçilmezi. Pazar günü ise ana çarşıda bütün işletmeler kapanıyor.
Sakız Adası, geçmiş dönemlerde son derece büyük bir ticaret merkeziymiş; dolayısıyla oldukça fazla korsan saldırısına uğramış.
Bu durum adayı bir savunma kalesi haline getirmiş. Ada da Orta Çağ'dan kalma tarih kokularını hissetmek mümkün.Chios Town, M.Ö. 1000 yılı civarında İyonlar tarafından kurulmuş. Tarih boyunca pek çok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış. Bu nedenle kültürel ve mimari açıdan oldukça zengin.Ada da Osmanlı Dönemi'nden kalan bir çok esere rastlamak mümkün..
Sakız Adası Güney Turu; Adanın güneyine, narenciye bahçeleri ve armatörlerin yaşadığı köşkler ile ünlü Kambos bölgesinden geçerek başlanıyor. El seramikleri ile ünlü Armolia Köyü ve hemen yakınında bulunan Sakız ağaçlarının bulunduğu bölge olan Mastichoria ile devam ediliyor. Tüm evlerin geometrik desenlerle kaplı olduğu ünlü Pyrgi Köyü ve sonra ünlü labirent köy Mesta'ya en az bir gün ayırmak gerekecek.
Sakız Adası Kuzey Turu ve Orta Batı Turu da bir çok güzel yerin görülebileceği aktivitelerden.
Lithi Plajı, Mavros Gialos, Kami Plajı, Didima Plajı, Agia İrini, Giali plajları aklımızın bir köşesinde adadan ayrılıyoruz.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder