ŞANLIURFA - TARİHİN SIFIR NOKTASINDA ANILAR BİRİKTİRMEK
'' Gelen ağlar, giden ağlar '' derlermiş Urfa için. Önce nereye geldim ben diye sonra da nasıl ayrılırım buralardan diye ağlarlarmış. Olağanüstü bir tarihi var Urfa'nın. Babil'den Hitit'e, Pers'ten Roma'ya uzanan ve tam anlamıyla bir uygarlıklar beşiği. Adem'le Havva'nın cennetten kovulduktan sonra geldikleri yer, avcı toplayıcı yaşamdan tarım toplumuna geçilen ilk yer. Hristiyanlığın devlet dini olarak kabul edildiği ilk yer. Urfa'nın çok dinli ve kültür mozaiği yapısı kaçınılmaz biçimde mutfağına da yansımış. Urfa'da güne Ciğer Kebabı ile başlanıyor ya da buraya özgü Tirit ile. Köylerinden gelen yöresel ürünleri sunan kahvaltıcıları da unutmamak gerek. Olması gerektiği gibi, uzun yollar aşarak Urfa'ya sabah namazı vaktinde geldiğimize göre, benim için tüm zamanların en iyi kahvaltıları arasına giren ''Köprübaşı Kahvaltı Salonu'' na geçelim. Bu mütevazi yer bir daha ve bir daha gittiğimiz yerlerden. Görüntü sizleri aldatmasın. Urfa'nın başka kahvaltı alternatiflerini denerken bile aklımda hep olan yerlerden...