Sayfalar

14 Ekim 2019 Pazartesi

EŞSİZ GÜZELLİKTEKİ MANYAS KUŞ CENNETİ MİLLİ PARKINDA YÜRÜYÜŞLER   (BANDIRMA / BALIKESİR)
Gölleri kıyılarından tam çevre turu ile yürüyerek; kıyı yaşamlarına tanık olmak, her adımda değişen farklı güzelliklere açılmak heyecan verici..
Bugüne kadar Salda Gölü - Yeşilova/Burdur, Kovada Gölü - Eğirdir/Isparta gölleri çevresinde bir çok defa tam çevre turu yaptım.
Ama bu defaki gölün çevresi tam 60 km. Bir günde tamamlayamayacağım bu etabı yakın zamanlardaki emeklilik günlerimde tamamlamak isteği ile biraz ertelerken 15 km de olsa bir keşif yürüyüşünden kendimi alamadım.
Bu yürüyüşte gördüklerim gölün çevresini yürüdüğümde göreceklerimin habercisi gibiydiler.
   Bu göl; Manyas Kuş Gölü..
Kuş Cenneti Milli Park'ını da bünyesinde bulunduruyor.
Gölün uzunluğu 20 km, genişliği ise 15 km. Yüzölçümü 178 km2. Denizden yüksekliği 15 metre.
Derinliği ise 5 metreyi geçmeyen gölün genelinde derinlik 1-2 metre.
Türkiye'nin ve dünyanın en önemli kuş yaşam alanlarından biri. Balıkesir sınırları içerisinde bulunan ve 1959 yılında Milli Park statüsüne kavuşan Manyas Kuş Cenneti ise 24.047 hektarlık bir alan üzerine kurulu.
   Bandırma -  Balıkesir karayolunun 15 km sinden güneye sapan 3 km lik yolu takip ederek Kuş Cenneti Milli Parkına ulaştım.
Milli Park kapısından giriş yapmadan önce göl kenarında keşif gezime başladım.
Büyüleyici görüntüler olarak tanımladığım görüntüler eşliğinde beraber yürüyelim...



1975 yılında, Avrupa Konseyi tarafından çok iyi korunan ve kıta ölçeğinde değer taşıyan doğal alanlara verilen ve Avrupa Diplomasının en üst kategorisi olan '' A Sınıfı Diploma '' ile ödüllendirilen Milli Park Uluslararası öneme sahip.

Kuşların beslenebileceği dip canlıları ve planktonlar açısından zengin olan gölün suyu sürekli bulanık görünüyor.



Kocasu, Sığırcı, Mürvetler dereleri ve yeraltı sularından beslenen gölün suyu Karadere'ye boşalıyor.





Milli Parklar tarafından yaptırılan 50 yapay yuvada kuluçkaya yatan tepeli pelikanlar kışı da burada geçiriyorlarmış.Yavru kuşların büyüyüp uçmaya başlamasının ardından sıcak Afrika ülkelerine göç başlıyor ve göç Eylül sonuna kadar devam ediyor.
   Afrika'dan, Avrupa ve Asya'ya göç eden kuşların göç yolu üzerinde olan Manyas Kuş Cenneti; pelikan, balıkçıl, kaşıkçı, karabatak, yaban kazı, yaban ördeği, tepeli pelikan, çeltikçi, bıyıklı sumru,tepeli batağan ve ötücülerden oluşan kuşların, ağaçlar ve sazlar üzerine yaptığı büyük kuluçka kolonilerini barındırıyor.


266 tür kuşun yaşadığı büyüleyici doğasıyla ünlenen ve Avrupa Konseyinin önerisiyle, su kuşu alanlarının uzaktan izlenmesini sağlayan kamera sistemi parkta kurulmuş.



Ünlü Türk Gezgini Evliya Çelebi de Seyahatname'sinde Kuş Gölü'yle ilgili şu ifadelere yer veriyor;
   '' İlyas Pınarı'ndan çıkar ve Türkmenler buna Manyas derler, o kadar derin değil, suyu hayat vericidir. Bu göl; kaz, ördek, kuğu, bozbakkal, yeşilbaş, saka ve diğer kuşlarla dolu olur. Her gece kuğu, kaz sesinden kanat şakırtısından Manyas sahrası titrer ''
Yılın her günü 08.00 - 17.00 saatleri arasında ziyarete açık olan milli parkı ziyaret etmek için en uygun dönem ise kuşların göç mevsimine denk gelen Nisan, Mayıs ve Haziran ayları arası.
Yürüyüşte yolum bu defa Milli parka çıktı..
Milli Park içinde çok iyi düzenlenmiş yollarda yürüyüşüme devam ettim.














Güller bir başka mı güzel burada ?..



Milli Parkta 2001 yılında yeniden inşa edilen kuş gözetleme kulesi, 17.5 metrelik yüksekliğiyle dünyadaki benzerleri arasında en büyük olanıymış.Aynı anda 40 kişinin çıkabildiği kulede, ziyaretçilerin çevreyi daha iyi gözlemlemeleri için Milli Parklar görevlileri tarafından dürbün de veriliyor.

Milli Park içinde bulunan müzenin zengin içeriği ile çok bilgi sahibi oldum ve gezmekten keyif aldım..


1938 yılında Kuş Cennetini keşfeden ve bu alana büyük hizmetleri geçen Alman Prof. Dr. Curt Kosswig ve eşi Leonore Kosswig..
Müzede doldurulmuş kuşlar ve diğer canlı yaşamı ile ilgili bölümler ilgi çekici..


















Milli Park alanında geçirdiğim zamanlardan sonra göl kıyısındaki yürüyüşüme devam ettim.
Bir süre sonra koyun sürüsü ile karşılaştım.Çoban ile selamlaştık..
Sürü ile gölün görüntüsü muhteşemdi..




Ve nerede onlar derken... O geldi... Her zamanki yabancı tanışmasını yaptık... Tanıştık... Bir süre bana eşlik etti ve sonra sürünün yanına döndü.
Bir süre sonra bu sevimliler ile karşılaştım.Onlar ile de epey zaman geçirdim..






Akşam oluyor, havanın kararmasına çok zaman da kalmadı..
Ancak güzellikler bir bir görüş alanıma giriyor..
Dönüş vakti de geliyor.












Kuş Gölü'nün güneydoğusundaki Ergili köyü sınırlarında bulunan Daskyleon  Kazı Alanı'nın bölgenin kültürel ve tarihi değerini gözler önüne seren önemli kalıntı ve eserlere ev sahipliği yaptığını öğreniyorum..






Kuş Gölü'nün 60 km yi bulan tam çevre yürüyüşü için 2 gün gerekli. Umarım uzun olmayan bir süre sonra kamplı yürüyüşümü yapar bu bölgenin güzelliklerinin tümünü görebilirim..

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder