VİYANA GEZİMİZ 1.GÜN 14.06.2018 (VİYANA / AVUSTURYA)
2017 yılında bir iş gezisi için iki gün, Avusturya'nın batısında İsviçre sınırına yakın bölümünde bulunmuştum.Bu iki günde Avusturya'da çok güzel anılarımız oldu.
Ramazan bayramı için gezi planı yaparken Viyana turları dikkatimizi çekti.Bu olağanüstü güzel ve her anlamda farklı ülkenin başkentini görme ve tanıma olasılığı bizi heyecanlandırdı.
Viyana hem ''Hayal Kenti'' hem de ''Müzik Şehri'' olarak biliniyor..
Bayramdan 1 ay önce ETS Tur İzmir ofisi ile görüştük.ETS Tur İzmir ofisinin bugüne kadar gördüğümüz yakın ve samimi ilgileri ve detaylı bilgilendirmeleri ile rezervasyonlarımız yapılmış halde oradan çıktık ve gezi tarihini beklemeye başladık...
14.06.2018 Perşembe günü saat 08.10 da İstanbul'dan Viyana'ya uçuşumuz var.İzmir'den 04.55 uçağı ile İstanbul Atatürk Havalimanı'na indik.Tur grubu ve rehberimiz ile buluşma,pasaport kontrol işlemlerinden sonra kapıda bizi Viyana'ya götürecek olan THY uçağına biniş saatimizi beklemeye başladık.
Viyana uçuşu 2 saat sürdü.Havaalanında hızlı işlemler ile pasaport kontrolundan geçtik.Huzur,sakinlik,saygı ve güzelliklerle dolu dört güzel gün Viyana'ya giriş ile başladı.
27 Haziran 2018 Çarşamba
26 Haziran 2018 Salı
DÖNERCİ VEDAT USTA (BORNOVA / İZMİR)
İzmir'de gerçek et dönerini en iyi yapan yerlerden birini bu yıl bulduk.Odun ateşinde pişen, antrikot ve biftekten,ideal dana-kuzu karışımı döner bağımlılık yaratacak türden.
Sadece yaprak et döneri var ve odun ateşinde hemen orada hazırlanan sıcak lavaş eşliğinde masaya geliyor.
Servis hızlı.
Porsiyonları bol..
Bakır taslarda gelen yayık ayranı çok lezzetli
İzmir'de gerçek et dönerini en iyi yapan yerlerden birini bu yıl bulduk.Odun ateşinde pişen, antrikot ve biftekten,ideal dana-kuzu karışımı döner bağımlılık yaratacak türden.
Sadece yaprak et döneri var ve odun ateşinde hemen orada hazırlanan sıcak lavaş eşliğinde masaya geliyor.
Servis hızlı.
Porsiyonları bol..
Bakır taslarda gelen yayık ayranı çok lezzetli
HACI BABA TİRE ŞİŞ KÖFTECİSİ (TİRE / İZMİR)
Tire'de İş Bankası sokağında yan yana dizilmiş Tire Köftecilerini göreceksiniz.Hepsi benzer lezzeti misafirlerine sunuyorlar.Biz Hacı Baba'yı tercih ettik..
Tire köftesi kıymaya sadece tuz ilavesiyle üç kez yoğrulup üç kez dinlendirildikten sonra, parmak büyüklüğünde şişe dizilip mangalda yarı yarıya pişirilerek hazırlanıyor.Yeneceği zaman ise şişten çıkarılan köfteler tereyağında hafifçe kızartılarak, bol domates sosuyla servis ediliyor.Sade olarakta tercih edebilirsiniz.
Yanında mevsiminde yerel adıyla ''Pransa'' yani pırasa salatası varsa lezzet katlanıyor..
Köz patlıcan,fasulyeli pancar turşusu,karışık turşu,salata,kuru acı biber ve efsane yoğurt ikram ediliyor.
En sonunda, lorlu karadut tatlısı..
Tire'de İş Bankası sokağında yan yana dizilmiş Tire Köftecilerini göreceksiniz.Hepsi benzer lezzeti misafirlerine sunuyorlar.Biz Hacı Baba'yı tercih ettik..
Tire köftesi kıymaya sadece tuz ilavesiyle üç kez yoğrulup üç kez dinlendirildikten sonra, parmak büyüklüğünde şişe dizilip mangalda yarı yarıya pişirilerek hazırlanıyor.Yeneceği zaman ise şişten çıkarılan köfteler tereyağında hafifçe kızartılarak, bol domates sosuyla servis ediliyor.Sade olarakta tercih edebilirsiniz.
Yanında mevsiminde yerel adıyla ''Pransa'' yani pırasa salatası varsa lezzet katlanıyor..
Köz patlıcan,fasulyeli pancar turşusu,karışık turşu,salata,kuru acı biber ve efsane yoğurt ikram ediliyor.
En sonunda, lorlu karadut tatlısı..
KAPLAN DAĞ RESTORAN (TİRE / İZMİR)
Kaplan Dağı, İzmir'in Tire'sinin hemen ötesinde bir dağ.Dağın yamaçlarından süzülen yağmur suları,kaynak suları yukarıdan aşağıya bir vadi oluşturuyor.Zamanında Levantenler,Rumlar ve Türkler İzmir'den arabalarıyla buraya gelir, yaz aylarında ağaçların altında keyif yaparmış.
Tire'ye 4 km uzaklıkta Kaplan Dağı'nın eteklerinde bulunan Kaplan Köyü'nde, adı neredeyse Tire ile özdeşleşmiş bu restorana uğramadan ve içinde bulunduğu doğa harikası ortamı görmeden dönerseniz, Tire geziniz eksik kalmış olur.
Kaplan (eski Arpacılar) köyünün bir özelliği var.Osmanlı döneminde,saray tarafından İstanbul'dan cezalandırılan Galata Mevlevihanesi'ne mensup Kaptan Mehmet Ağa ve arkadaşı sarayın arpalığı olan bu köye sürülmüş.Ölünce vadiye gömülmüşler.O zamandan bu yana köy ''erenler'' in ziyaretgahı olmuş.Lokantanın duvarlarında gelmiş geçmiş erenlerin resimleri,yazıları,neyleri asılı..
Dağ mimarisiyle inşa edilmiş restoranın yemek salonunda oturup kestane, çınar, defne ve çam, palamut ağaçlarından oluşan ormanı izlerken, yeşil Tire'nin tadına varıyoruz.Temiz orman havasını doyasıya içinize doldurabileceğiniz yürüyüş parkurları da ister yemek öncesinde, ister sonrasında sizi bekliyor.
Aslen Tire'li olan Lütfü Çakır ile eşi Hürmüz Hanım'ın 1993 yılında kurdukları restoranda Hürmüz Hanım'ın hünerli ellerinden çıkmış çeşit çeşit ot yemeğini, başta kabak çiçeği dolması olmak üzere,zeytinyağlıları ve yöre lezzetlerini bulabilirsiniz.
''Pazarda ne varsa tabakta o var'' ve ''Bildiğin yemeği pişir'' felsefesi ile özgün Tire mutfağını konuklarına sunan Kaplan Dağ Restoran'da menü mevsime göre değişkenlik gösteriyor.Her şey zamanında pişiriliyor.
Tire, akıl almaz bir ot zenginliğine sahip.Hrmüz Hanım; sonbaharla birlikte otların çoğaldığını söylüyor.Isırgan, turpotu, cibez, ebegümeci, iğnelik, kopurcuk, kuzu kulağı, taze kekik, eşşek helvası, arapsaçı, şevket-i bostan dolup taşıyor.
Bahar gelince; melengeç, sarmaşık, kuşkonmaz çıkıyor..Yaz başında istifno, sirken..
Bu otların bir kısmını restoranın etrafındaki arazilerden kendilerinin topladıklarını, büyük bir kısmını ise yıllardır beraber oldukları köylü teyzelerin topladığını belirtiyorlar.
Patlıcan Balığı ya da Lalengi çok beğendiğimiz bir lezzet..
Tire'ye 4 km uzaklıkta Kaplan Dağı'nın eteklerinde bulunan Kaplan Köyü'nde, adı neredeyse Tire ile özdeşleşmiş bu restorana uğramadan ve içinde bulunduğu doğa harikası ortamı görmeden dönerseniz, Tire geziniz eksik kalmış olur.
Kaplan (eski Arpacılar) köyünün bir özelliği var.Osmanlı döneminde,saray tarafından İstanbul'dan cezalandırılan Galata Mevlevihanesi'ne mensup Kaptan Mehmet Ağa ve arkadaşı sarayın arpalığı olan bu köye sürülmüş.Ölünce vadiye gömülmüşler.O zamandan bu yana köy ''erenler'' in ziyaretgahı olmuş.Lokantanın duvarlarında gelmiş geçmiş erenlerin resimleri,yazıları,neyleri asılı..
Dağ mimarisiyle inşa edilmiş restoranın yemek salonunda oturup kestane, çınar, defne ve çam, palamut ağaçlarından oluşan ormanı izlerken, yeşil Tire'nin tadına varıyoruz.Temiz orman havasını doyasıya içinize doldurabileceğiniz yürüyüş parkurları da ister yemek öncesinde, ister sonrasında sizi bekliyor.
Aslen Tire'li olan Lütfü Çakır ile eşi Hürmüz Hanım'ın 1993 yılında kurdukları restoranda Hürmüz Hanım'ın hünerli ellerinden çıkmış çeşit çeşit ot yemeğini, başta kabak çiçeği dolması olmak üzere,zeytinyağlıları ve yöre lezzetlerini bulabilirsiniz.
''Pazarda ne varsa tabakta o var'' ve ''Bildiğin yemeği pişir'' felsefesi ile özgün Tire mutfağını konuklarına sunan Kaplan Dağ Restoran'da menü mevsime göre değişkenlik gösteriyor.Her şey zamanında pişiriliyor.
Tire, akıl almaz bir ot zenginliğine sahip.Hrmüz Hanım; sonbaharla birlikte otların çoğaldığını söylüyor.Isırgan, turpotu, cibez, ebegümeci, iğnelik, kopurcuk, kuzu kulağı, taze kekik, eşşek helvası, arapsaçı, şevket-i bostan dolup taşıyor.
Bahar gelince; melengeç, sarmaşık, kuşkonmaz çıkıyor..Yaz başında istifno, sirken..
Bu otların bir kısmını restoranın etrafındaki arazilerden kendilerinin topladıklarını, büyük bir kısmını ise yıllardır beraber oldukları köylü teyzelerin topladığını belirtiyorlar.
Patlıcan Balığı ya da Lalengi çok beğendiğimiz bir lezzet..
4 Haziran 2018 Pazartesi
TİRE'YE TRENLE (TİRE / İZMİR)
6 yıl sonra yeniden, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde '' Şehr-i Muazzam Taht-ı Kadim '' olarak tanımladığı Tire'deyim...
Bu mütevazi şehrin önündeki perdeyi araladığınızda karşınıza çıkan hazine sizi şaşkınlığa uğratıyor.Böylesine değerli bir hazinenin nasıl olup da bu güne kadar keşfedilmediğini düşündüğünüzde ikinci bir şaşkınlık geçirebilirsiniz.
Zaman yine çabuk akmış.Temmuz 2012 de Tire'ye İzmir'den trenle gelmiştim.Doğal güzellikler arasında devam eden ve yaklaşık 2 saat süren bu yolculuk unutulmaz yolculuklarımdan oldu.
6 yıl sonra yeniden, Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde '' Şehr-i Muazzam Taht-ı Kadim '' olarak tanımladığı Tire'deyim...
Bu mütevazi şehrin önündeki perdeyi araladığınızda karşınıza çıkan hazine sizi şaşkınlığa uğratıyor.Böylesine değerli bir hazinenin nasıl olup da bu güne kadar keşfedilmediğini düşündüğünüzde ikinci bir şaşkınlık geçirebilirsiniz.
Zaman yine çabuk akmış.Temmuz 2012 de Tire'ye İzmir'den trenle gelmiştim.Doğal güzellikler arasında devam eden ve yaklaşık 2 saat süren bu yolculuk unutulmaz yolculuklarımdan oldu.
Mayıs 2018 ayının sonlarında '' Tire'ye Trenle '' yolculuğu için saat 09.55 deki ilk sefer için erken saatlerde İzmir Basmane Garı'ndayım.
Tren oldukça konforlu.Yaz sıcağını dışarıda bırakarak rahat ve keyifli bir yolculuk yapıyorum.
Tire Gar'ından ilk görüntüler..
Tire Garı, yeşil ve tarihi kent Tire'ye yakışan bir buluşma noktası gibi.
Tren oldukça konforlu.Yaz sıcağını dışarıda bırakarak rahat ve keyifli bir yolculuk yapıyorum.
Tire Gar'ından ilk görüntüler..
Tire Garı, yeşil ve tarihi kent Tire'ye yakışan bir buluşma noktası gibi.
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)