Bursa'dan Kütahya'ya dönüş yolunda Bozüyük'e geldiğimde Söğüt'e doğru yöneldim.Yıllar önce aynı yoldan bu ziyareti yapmıştım..
Tarihin dizilerden öğrenilmeyeceğini bilen birisi olarak, tarihin izinde olmak,bizzat olayların yaşandığı yerlere gitmek ve tarafsız kaynaklardan okuyarak,araştırarak öğrenmek en doğrusu olsa gerek diye düşünüyorum..
Söğüt'e; Bilecik üzerinden 25 km'lik bir yoldan ya da Bozüyük'ten 25 km'lik bir yol ile ulaşılabiliyor.
Kuruluşa ve Kurtuluşa beşiklik yapan Söğüt'ün tarihi milattan öncesine dayanıyor.
13.yüzyılda Kayı Boyu Söğüt'e yerleşmiş.Bursa'nın fethine kadar Osmanlı Devleti'nin başkenti olmuş.
1921-1922 yıllarında üç kez Yunan işgaline uğrayan Söğüt, neredeyse tamamen yakılıp yıkılmış.
Söğüt'te her yıl Eylül Ayının ikinci hafta sonu ''Ertuğrul Gaziyi Anma ve Söğüt Şenlikleri'' düzenlenmektedir.
Söğüt Merkezde bulunan Ertuğrul Gazi Türbesi'nin, Çelebi Mehmet tarafından yaptırıldığına dair bazı bilgiler var.Türbe 1737'de III.Mustafa tarafından restore ettirilmiş.Daha sonra II.Abdülhamid zamanında da onarım görmüş.Bu onarımlar sırasında mezarlığın giriş kısmındaki kapının her iki kısmına iki adet çeşme yaptırılmış.Çeşmenin kitabesi, türbenin Abdülhamid döneminde tamir edildiğini gösteriyor.
İkinci kitabe ise türbenin kapısı üzerinde yer alıyor.
Türbe altıgen planlı.Kubbe kurşun kaplı.
Ertuğrul Gazi Türbesi, Yunan işgalinde tahrip edilmiş, mezarı parçalanmış ve kurşunlanmış.Türbenin duvar ve pencerelerindeki kurşun izlerini bugün dahi görmek mümkün.