Sayfalar

9 Ağustos 2016 Salı

BABA LOKANTASI  (BİRGİ-ÖDEMİŞ/İZMİR)
Uzak diyarın, zamanın ve mekanın durduğu yerin, gizli cennetin, tarihin içinde ve kültürel estetiğin içinde kaybolduğunuz Birgi'nin ev sıcaklığında, yörenin zeytinyağının cömertçe kullanıldığı, organik sebzelerle hazırlanan lezzetlerin durağı Baba Lokantası..
Bir o kadar mütevazi ve şirin bir lokanta. Anadolu'nun artık az kalmış yemek kültürünün uzaklardaki temsilcisi.
Bu kadar övgü, Az bile..
Çoğu lezzetleri fırında ve güveçte yapıyorlar.
Bahar aylarında oğlak kebabı çok rağbette.
Testi ve tombak kebabı alışkanlık yaptırır. Arnavut ciğeri enfes, yoğurt yörenin güveç yoğurdu.
Domateslere dikkat. Artık böyle köy domatesi çok az maalesef..
 

ZEYNEL ERGİN GEVREK FIRINI  (ALSANCAK/İZMİR)
İzmir'de Simit'e gevrek denir.
İzmir gevreği alıştığımız bir lezzet olduğundan, en iyi yapan yeri bulma arayışlarım beni Alsancak'ta Saint Joseph Lisesi'nin arkasındaki tek katlı eski bir Rum evine çıkardı.
İzmir denilince akla gelen ilk sembollerden biri olan gevrek, Zeynel Ergin Gevrek Fırını'nda 1880'li yıllardan beri aynı lezzetle satışa sunuluyor.
Alsancak'ın ilk gevrek fırını olan mekan, yaklaşık 80 yıl Rum bir aile tarafından işletilmiş. Ardından Zeynel Ergin, 1962 yılında mekanı devralmış. Bu geleneksel lezzeti kara fırında pişirerek İzmirlilere sunuyorlar.
Yapının üzerindeki asma yapraklarıyla dış görüntüsüne ayrı bir renk katan fırın, yıllardır sabah 05'den itibaren ''gevrek'' yemeden güne başlamayanlar için sıkı bir çalışmaya başlıyor.
İzmir'in sembol ürünlerinden biri de kumru.. Zeynel Ergin Gevrek Fırını, kumruyu mis gibi nohut mayası ile geleneksel yöntemlerle tam da olması gibi yapan nadir yerlerden.
KÖFTECİ OSMAN  (EDİRNE)
Edirne, köftesi ve köftecileri ile de ünlü.Edirne'ye gittiğinizde köfte ve tava ciğer lezzetlerinin en güzellerini buluyorsunuz.İki lezzette birbirine tercih edilemeyecek kadar güzel.
Köfte dana etinden yapılıyor.İçine soğan,kimyon,karabiber ve kekik konularak hazırlanıyor.
Köfteci Osman 1988 yılında küçük bir dükkan ile işe başlamış.Şimdi dört şubesiyle Edirne'ye gelen Yunan turistlerin bile gözdesi olmuş.
Yunanlılar kendi arasında ''bizim Osman'' diye bahsediyorlarmış.
Köfte dolgun,porsiyonlar büyük,lezzet üst seviyede.Hala fabrikasyon üretim yapmamaları aradığımız köfte lezzetinin en büyük nedenlerinden..
Selimiye camisinin yan sokağındaki şık,nezih restoranlarını tercih ettim.Özenli,ferah dekorasyon ve kaliteli hizmet köfteci dükkanı anlayışını farklı yerlere taşımış.
Köfte yanında ayrıca gelen acı sos,Edirne'nin kırmızı başak biberinden kıyma makinalarında çekilerek hazırlanıyormuş.Seviyeli acı olan bu güzel sos iştah açıcı.
Tatlı olarak Hayrabolu tatlısını tercih ettim.Hayrabolu tatlısı Kemalpaşa tatlısının daha büyükçesi ve daha hafif.Kemalpaşa tatlısından farklı olarak özel peynir ile hazırlanıyor.Üzerinde;tahin,çikolata sos ve ceviz ile sunuluyor.Gerçek bir lezzet şöleni.

8 Ağustos 2016 Pazartesi

CİĞERCİ NİYAZİ USTA  (EDİRNE)
Edirne'nin efsane lezzeti tava ciğeri yüzyılı aşkın süredir yapılıyor.Yağda kızartılan tava ciğerinde dana ciğeri kullanılıyor.
Edirne'de tava ciğeri birçok lezzet durağında yapılıyor.Edirne ziyaretlerimizde Niyazi Usta'yı tercih ediyoruz.Niyazi Usta, Edirne Tava ciğerini en iyi yapanlardan.50 yılı aşkın bir geçmişe sahip.

Dana ciğerinin seçilmesinin nedeni ise esmerleşmeyen tek ciğer olması.Kızgın yağda 4-5 dakikada pişirilen ince yaprak ciğerler sarımtırak bir renk alıyor.
Edirne ciğeri, ciğeri sevmeyenleri bile bağımlısı yapacak cinsten bir lezzet.
Bu lezzeti birde Edirne'de tadarsanız başka bir yerde benzer ciğeri yediğinizde gözünüzün önünde Edirne oluyor.
Yanında verilen biber kurusu bu ciğere ayrı bir lezzet katıyor.Bu biberler Karaağaç'ta yetişen ''karaacı biberi'' imiş.Temmuz-Ağustos aylarında toplanan sivri biberler,saplarından bağlanarak güneşte kurumaya bırakılıyormuş.Kuru biberler ciğerle birlikte sunulurken kızgın yağda hafifçe dağlanıyor.Bu yağlama  da bibere farklı bir koku katıyor.
Masaya gelen tek bir ürün ancak hazırlanışı da bir o kadar emek istiyor.
Ciğerin taze olması gerekiyor.Dana ciğeri olacak.Trakya'nın,Çanakkale ve Balıkesir'in bütün ciğerleri Edirne'de toplanıyor ve tüketiliyor.
Ciğerler hep soğuk depolara naklediliyor ve saklanıyor.İşlenmeden önce yıkanıyor.Sonra yarı keskin bıçaklarla elle yatay ve mümkün olan en ince dilimlerle kesiliyor.Sinirler ve zarlar ayıklanıyor.
Bu ayıklama işlemi bittikten sonra geriye 750 gramlık ciğer kalıyormuş.
Ciğer ayıklandıktan sonra kevgirler veya süzgeçlere konuluyor.Burada hem yıkanıyor hem kanı çıkıyormuş.
Tuzlanıp unlanarak kızgın yağda 4-5 dakika pişiriliyor.
Kaliteyi arttırmak için yağın sık sık değişimi gerekliymiş.
Ciğerin fazla yağ çekmeden pişirilebilmesi için de yağın çok kızgın olması gerekiyor.
Belli kalite ciğercilerde başka bir şey yok.Ciğer; kuru biber,soğan ve domates ile servis ediliyor.

4 Ağustos 2016 Perşembe

BİRGİ'DE BOZDAĞ'IN ETEKLERİNDE TARİH İÇİNDE YOLCULUK  (BİRGİ-ÖDEMİŞ/İZMİR)
Ait olduğunu hissettiğin ya da bulunmaktan keyif alınan yerler vardır ya.
Ya da zaman ve mekan kavramının durduğu huzur dolu bir yer arıyorsunuzdur..  
Birgi'de Anadolu'da her defasında bulunmaktan keyif aldığım bir kaç özel yerden biri.Bu güne kadar hep kendimize sakladık Birgi'yi.Ancak artık zamanı geldi.Siz dostlarımla da paylaşmam gerekiyor bu gizli,muhteşem yeri.
Her defasında Aydınoğlu Mehmet Bey Camisi'nin hemen önündeki meydandan başlıyorum Birgi'yi yaşamaya..
 Hemen karşısındaki tarihi meydan kahvesinden..Bu görüntülerle kahve  ya da çay yudumlarken..